şartlar/hayat/yaşamak yükü yada suçu, herneyse, sizi iyice köşeye sıkıştırıp daralttığında size ilkelerinizi hatırlatan yüreğiniz derinliklerinden gelen birkaç pırıltı olur sadece. kalplerin kararmışlığıyla, mesafelerin uzunluğuyla bulanıklaşan ışıltıları görmekte zorlanıyorum.
sade bir karanlığa bakmanın, arasındaki ışıltıları görmeye çalışmaktan daha zor olduğunu da biliyorum. işte bu, beni, bitmek bilmeyecek gayenin müdafisi kılıyor.