Sevmej ve sevilmek bu kavramlar bir süreliğine güzel şeyler ama belli bir zamandan sonra yerini hüzün kaplıyor bu kural aslında yinede güzel bir deneyim..
Yakışıklı diye yanından ayrılmadığın çocuk,
ertesi gece bir trafik kazası geçirebilir ve bu
kazadan sonra yüzü gözü gözükmez hale
gelebilir. İyi bir futbolcu diye, etkilendiğin
çocuk bir futbol maçında ayağından
sakatlanabilir ve futbol hayatına son
verebilir. Zengin diye, ölüp bittiğin çocuk
ise, kumarda bir gecede bütün
Aklım koca bi mezarlık,
Gömülen gömülene, unutulan unutulana, kayıplara karışan karışana.
Hatırladıklarım, unuttuklarımdan az,
Geçmiş zaman karanlık, yarınlar beyaz.
Ben tepede, gökyüzü benim tepemde
Bir ayağım çukurda kalbim hafiyden zikirde
Teknik denen keklik hedefte
Tahmin et bakalım kaç çürük yumurtam var sepette
Bana şeytan dansı yaparlar ne cürretle
Satılmışsın ücretle ..
Aslında kazanmak nedir ki? En büyük zaferi kazandığında bir Antonious olduğunu düşün; Paris’e geldiğini ve o takın altında olduğunu ve bütün insanların senin altında olduğunu düşün ve gücün en üstünde olduğunu… Yalnız kaldığın o anda “n’oldu be, şimdi n’olacak?” diyorsan kaybedensin sen, kaybetmişsin. Yani o anda en büyük zaferin içinde kaybetmişsin.
– Peki bunun farkında olmak; yaşlı bir kızılderilinin dediği gibi, “hayat bize sunamadıklarını mı sunar”