Hiç kolay değilken hani kendine alışması insanın başkaları nasıl da kolayca alışır ona, şaşarım
onlar alışınca alışmak kaldı bana da
oysa unutulacak kadar alışılsın istemiştim hep varlığım kadar yokluğuma da -varlığım
yokluğuma armağan olsun- varken olmadı da
bari yokluğumdan bir fiyaka kalsın!
Ah, geçmişi yok sayıp yeniden başlamak, tüm bu iğrençlikler olmadan önceki hayata dönebilmek, yine on beş yaşında olmak, hep hayal ettiği gibi sevilerek ve severek yaşamak ne harika olurdu.
Insanlar seyahat ediyor, bilgileri görgüleri artıyor... Ama yabaniler hep yabani kalıyor, daha iyi makineler icat etseler de içlerinde hep bu yabaniler olacak.
İnsan bir kitaba konu olduğunu bilmeden bir ömür boyu yaşıyor. Ne zaman ki kitap okumaya başlıyor işte o zaman hayatının o kitaplarda anlatıldığının farkına varıyor.
İnsanlar güneş doğdu der ama dünya döndü demez.Mesela yeryüzüne gölge düştüğünde, güneşin ortadan kaybolduğu varsayılır, oysa bulutlar güneşle aramıza perde oldu demezler. Ne bileyim, tuhaf değil mi?