Mevlânâ Halid-i Bağdâdî k.s hazretleri şöyle buyurdu: "İradesinde sadık, samimi olan müridin edebi, kalbini mürşidi vesilesiyle bütün noksan sıfatlardan münezzeh olan Allah'a yöneltmesidir. Bunu da sadece Hak Teâlâ ve O'nun rızası için yapmalıdır. Yani niyeti, dünya ve ahirete ait birtakım çıkar ve maksatlar ile kurb (manevi yakınlık), velâyet, insanları etkilemek, irşad etmek, marifet gibi bâtınî haller ve Allah'ın rızası dışındaki buna benzer gayelerden hiçbiri olmamalıdır. Cenâb-ı Hakk'a yönelmekteki maksat, ancak O'na kulluk için olmalıdır."
Mevlânâ Halid el-Bağdâdî k.s. hazretleri, bir mektubunda tasavvuf yolu ile ilgili edepleri şu şekilde beyan etmiştir: "Bütün tarikatlarda özellikle yüce Nakşibendî tarikatında edeplerin en mühimleri şunlardır: • Parlak İslâm şeriatına yapışmak, • Zorlukta ve darlıkta sabırlı olabilmek için kendini hazırlamak, • Bollukta ve sevinçte var gücü ile şükretmek, • Sünnet-i seniyyeyi yaşayıp, çirkin bid'atlardan uzaklaşmak, • Kırık kalp ile Allah'a yalvarmaya devam etmek, • Gece gündüz bütün vakitlerde kalbe gelen tüm havâtırı -ahiretle alakalı olsa dahi- başından savmaya bütün gayretini sarfetmek... • 'Huzur' hali ile 'tam hayret' halini iç içe yaşamaya çalışmak (Devamlı Allah Teâlâ'nın huzurunda bulunduğunu, her şeyin O'nun kontrolünde olduğunu düşünerek, Allah Teâlâ'nın bütün varlıklar üzerindeki yaratmasını, hâkimiyetini ve sanatını hissedip manevi bir coşku ve bundan kaynaklanan bir hayret içerisinde bulunmak). • Bütün işlerinizde tamamen Allah Teâlâ'ya güvenmek. • Vâkıalara (hayat akışının getirdiği olaylara veya kalbe gelen hallere) güvenmemek. Bu vâkıalar apaçık bir halde meydana gelse dahi güveninizi onlara bağlamayınız (sadece Allah'a bağlayınız). • Gücünüzün yettiği kadar azimetlerle amel etmek ve istikamet üzere olmak. Bütünü elde edilemeyen bir şeyin hepsi terkedilemez. Edeplerin temeli, varlık duygusunu reddetmek, var gücüyle çalışmak, ahde vefa göstermek, mevcut olana kanaat etmektir."
Esad Sâhib, Buğyetü'l-Vâcid fi Mektûbât-i Mevlânâ Hâlid, 5. mektup.Kitabı okudu
Reklam
Halid-i Bağdadi hz
O zamanda büyük âlimler, bana karşı üstadlık vaziyeti değil, ya rakip veyahut teslimiyet derecesine girdikleri için bana cübbe giydirecek ve üstadlık vaziyetini alacak kendilerine güvenenler bulunmadı. Ve evliya-yı azimeden dört beş zâtın vefat etmeleri cihetiyle, elli altı senedir icazetin zahir alâmeti olan cübbeyi giymek ve bir üstadın elini öpmek, üstadlığını kabul etmek hakkımı bugünlerde, yüz senelik bir mesafede Hazret-i Mevlânâ Zülcenâheyn Hâlid Ziyâeddin kendi cübbesini, o cübbeye sarılan bir sarıkla, pek garip bir tarzda bana giydirmek için gönderdiğini bazı emarelerle bana kanaat geldi. Ben de o mübarek ve yüz yaşında cübbeyi giyiyorum. Cenâb-ı Hakka yüz binler şükrediyorum.
Risale i nur
Mevlânâ Halid-i Bağdadî
112 syf.
10/10 puan verdi
""Mevlana Halid-i Bağdadî Hazretleri'nin [kuddise sirruhů] şifa kaynağı eserlerinden biri olan Caliyetü'l-Ekdar ve's-Seyfü'l-Bettar, Esmaü'l-Hüsna'yı, Bedir ashabının kıymetli isimlerini, çeşitli duaları ve salâvat-i şerifleri içermektedir."" Adında olduğu gibi 'dertleri bitiren keskin kılıç.' Okuyunca ruhun huzur, şifa bulduğu bir eser elhamdülillah. Rabbim Halid-i Bağdadî hazreterini bizlere şifa vesilesi kılsın. Nasıl salat edilir, nasıl Mevla ya nida da bulunulur, nasıl dua edilir; çok hoş bir lisanla öğretiyor.. Sık sık okunmasını muhabbetle tavsiye ederim.
Caliyetü'l-Ekdar Ve's-Seyfü'l-Bettar
Caliyetü'l-Ekdar Ve's-Seyfü'l-BettarHâlid-i Bağdâdî · Semerkand Yayınları · 201434 okunma
Abdullah b. Mübarek : Edebleri hafife alan kimse, sünnetlerden mahrum kalır. Sünnetleri hafife alan kimse farzlardan farzları hafife alan kimse de ma’rifetten mahrum kalır.
Reklam
Mevlânâ Halid-i Bağdâdî hazretlerinin Molla Muhammed Said Süveydî'ye gönderdiği kısa mektubunda şöyle buyurur: "İlim, amel ve sana maksat olanla uğraş. Maksat olmayanı bırak."
Mevlânâ Halid-i Bağdâdî k.s.
"Kerîm olan Allah'ın razı olduğu işte, kötülerin kınaması bana üzüntü vermeyecektir."
Sayfa 189Kitabı okudu
426 öğeden 271 ile 280 arasındakiler gösteriliyor.