hukuk başkadır, kanun başkadır. Hukuk, yasaların temelinde yatan ilkeleri ifade eder; bir anlamda hukuk, yasaların felsefi temelidir. Temeli olmayan yasalar, temelsiz, çürük binalar gibidir, hafif bir sarsıntıda paldır küldür yıkılır.
Gerçekten de hepimiz adam yerine konmak için, başkalarından konumumuzla - zekamızla, bilgimizle değil- farklı olduğumuzu ispat çabasının içinde debeleniriz. Kuyrukta bir kişinin önüne geçmek, lokantada garsonun beş dakika önce bize hizmet etmesini sağlamak için, hep aynı ürpertici(!) soruyu yöneltiriz:
Benim kim olduğumu biliyor musun?
Okumamış ve şehirleşmemiş Türk köylüsü bu ülkenin okumuş insanından daha dürüst, daha fazla değerler bilinci var. Sanki eğitim sistemimiz eğittiği kişide değerler erozyonu yaratıyor.
Kainat bir denizdir, biz insanlar ise meçhul bir semte doğru yol almış giden "hayat gemisi"nin yolcularıyız. Dalgaların çırpıntısı ile sallanan geminin içinde biz de sallanmaktayız.