Unutma, unutma, şimdiki zamandasın ve şimdi, şimdi. Bunu yaşa, bunu hisset, buna tutun. Kanıksadığım her şeyin şiddetle farkına varmak istiyorum. Bunun veda olabileceğini, son defa olabileceğini hissedince daha derinden sarsılıyor insan.
Tek düşüncem serinkanlı, doğal görünmek, özellikle de yüzümün kaslarına göz geçirerek duygularımı yansıtmalarını önlemek; çünkü benim gizlemeye çalıştığım şeyleri onlar ille ortaya vurmakta direniyorlar.
Bir şey söyleyeyim mi sana: Senin de beni incitebilme, bana zarar verebilme gücün var elinde. Ama zayıf yönümü sana gösteremiyorum; çünkü vefalı dost olmakla birlikte tek bir hareketinle beni yıkabileceğinden korkuyorum.
"Kısacası, onunla ömür boyu ayrı kalmak zorunda olduğumuzu, kendi kendime durmadan yinelemeliyim. Ama soluk aldığım, düşünüp hissettiğim sürece onu sevmemek de elimde değil."
"Üşüyorsun; çünkü yalnızsın, içinde gömülü duran ateşi hiçbir insanın yakınlığı alevlendirmiyor. Hastasın; çünkü duyguların en güzeli, insanoğluna bağışlanan en tatlı, en yüce duygu senden uzak duruyor. Aptalsın; çünkü onca acı çekerken gene de mutluluğu yanına çağırmaktan kaçınıyorsun; onun seni beklediği yere doğru bir adım atmaya bile yanaşmıyorsun."
"Gerçeğin ve doğrunun ne olduğunu bilmek, doğru davranabileceğin anlamına gelmiyor ki. Çok zor. Bunun üzerine kafa yormak ve kendi gerçekliğinle aynalarda yüzleşebilmek nasıl ağır, bir bilsen."
"Onunlayken zaman bambaşka bir düzlemde yaşanırdı sanki ve dünyanın bütün renkleri daha da koyulaşır güzelleşirdi. Güller daha pembe, gökyüzü daha mavi, ağaçlar gür yeşil olurdu. Ayrılma saati yaklaştıkça da dünyanın renkleri ağır ağır solar, ayaklarımın altından akıp giderdi."
"Okudukları onda karmakarışık duygulara, özlemlere ve isyanlara sebebiyet veriyor.Kitaplarda yazılı olanları sadece kitap sayfaları arasında kalabilir şeyler olarak algılamakta zorluk çekiyor."