Bir hevesle başladığım Sarah Jio kitaplarından biriydi yine Son Kamelya. Ancak ne yazık ki yazarın şu ana kadar okuduğum en vasat kitabıydı bence diğerleriyle karşılaştırınca. Kesinlikle kötüydü demek istemiyorum ama biraz kasvetli bir kitaptı. Nereye varacağını pek bilemez gibiydi. Okundu okunmasına ama akıcılığını sorguladığım yerler oldu. Öte yandan, yazarın kitaplarını üst üste okuduğum için bana bir doygunluk da gelmiş olabilir. O nedenle belki bir süre sonra yeniden okuyarak tekrar değerlendirme yapabilirim.
Sarah Jio tarzı olarak, kitap biri geçmiste diğeri günümüzde gecen iki ayrı öykünün harmanı yine kaçınılmaz olarak. 1940'ların Amerikası'nda, fırıncının botanik sevdalısı kızı Flora ailesinin geçim sıkıntısına yardımcı olabilmek için kendini bir çiçek hırsızlığı işinin içinde bulur ve İngiltere'ye sürüklenir. Dadı olarak girdiği köşkteki görevi, çok ender bir kamelyayı bulmaktır. Ancak işler hiç de beklediği gibi çıkmayacaktır.
Aynı köşke 50 yıl sonra gelen Addison ise geçmişinin sırlarından saklanmaya çalışırken köşkün sırlarının peşine düşeceğinden habersizdir.
Son Kamelya ile birlikte Sarah Jio kitaplarına biraz mola veriyor ve yeni maceralara yelken açıyorum. Herkese keyifli okumalar dilerim.