Hani Nietzsche'nin bir sözü vardır ya "Umut kötülüklerin en kötüsüdür çünkü işkenceyi uzatır" diye. Nedense bu kitabın bitişi bana bunu anımsattı. Ne olursa olsun neler yaşanırsa yaşansın insan bir umuda ihtiyaç duyuyor ve o umuda sarılıyor ne kadar imkansız olsa da... Tabi kitabın bir de "insan" olabilmek konusunda okuyucuyu sarsıcı tespitleri var. Nedir insan olabilmek? Önyargılarımız insanlara olan bakış açımızı ne kadar etkiliyor? Kimleri küçümsüyoruz ve neden? Alay ettiğimiz insanların, fiziki veya mental olarak yetersizlikleri olan kişilerin de duyguları olduğunu çoğu zaman nasıl da unutuyoruz. İnsan bazen nasılda acımasız olabiliyor... Tüm bu düşünceleri kafanızda dolaştıracak ve insanlara bakış açınızı daha naif, daha anlayışı yönde etkileyebilecek bir kitap... Yazım dili çok sade ve akıcı. Yaş olarak genç okurların çok daha fazla etkilenip kendilerine yön bulabileceğini düşünüyorum. Uzun lafın kısası beğendiğim ve tavsiye edebileceğim bir kitap...