Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Miran Ekmen

aşırı niyet, arzulanan şeyi uzaklaştırır
Reklam
“Bize zarar veren, başımıza gelenler değil, onlara gösterdiğimiz tepkidir. Kuşkusuz, bazı şeyler bize fiziksel ya da ekonomik açıdan zarar verip kederlenmemize yol açar. Ancak karakterimizin, temel kimliğimizin zarar görmesine hiç gerek yoktur. Aslında en çetin deneyimlerimiz, karakterimizi biçimlendiren ve iç gücümüzü, gelecekte zor koşullarla başa çıkma ve başkalarına da bunu yapmaları için ilham verme özgürlüğümüzü geliştiren potalara dönüşür.”
“Eleanor Roosevelt’in dediği gibi, “İzniniz olmadıkça kimse size zarar veremez.” Ya da Gandi’nin dediği gibi, “Biz kendi elimizle teslim etmedikçe, onlar özsaygımızı alamaz.” Bizi başımıza gelenlerden daha fazla inciten şey, bunların olmasına isteyerek izin vermemiz, razı olmamızdır. Duygusal açıdan bunu kabul etmenin çok zor olduğunu biliyorum; özellikle de yıllar yılı mutsuzluğumuzu koşullara ya da başkalarının davranışlarına bağlamışsak. Ancak bir insan, içtenlikle ve dürüst bir biçimde, “Bugün böyle olmamın nedeni dün yaptığım seçimlerdir,” demedikçe, “Başka yol seçiyorum,” da diyemez.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Reaktif insanlar sıklıkla fiziksel çevrelerinin etkisi altında kalırlar. Hava iyiyse onlar da kendilerini iyi hissederler. Hava iyi değilse, bu durum tutumlarını ve çalışmalarını etkiler. Proaktif insanlar ise kendi hava koşullarını yanlarında taşıyabilirler. İster güneş açsın, ister yağmur yağsın, onlar için fark etmez. Değerlere göre hareket ederler ve değerleri kaliteli bir iş çıkarmaksa, bunun havanın uygun olup olmamasıyla bir ilgisi yoktur. Reaktif insanlar sosyal çevrelerinden, “sosyal hava”dan da etkilenirler. İnsanlar iyi davrandıkları zaman kendilerini iyi hissederler; davranmadıklarında ise kendilerini savunmaya veya korumaya kalkışırlar.”
“Proaktivite sözcüğüne iş yönetimi literatüründe oldukça sık rastlanır, ama çoğu sözlükte yer almaz. İnisiyatif almaktan çok daha öte bir anlamı vardır. İnsan olarak, kendi yaşamımızdan sorumlu olduğumuz anlamına gelir. Davranışlarımız, koşullarımızın değil, kararlarımızın bir işlevidir. Değerlerimizi duygularımızdan üstün tutabiliriz.”
Reklam
“Bu alışkanlıklar üzerinde çalışırken, değişim ve gelişim kapısını açmanız için, büyük bir özenle sizi yönlendiriyorum. Kendinize karşı sabırlı olun. Kendini geliştirme süreci hassastır; kutsal bir topraktır. Bundan daha büyük bir yatırım da olamaz. Bunun anlık bir çözüm olmadığı da apaçıktır. Ama emin olun, yararlarını hissedecek ve cesaret verici karşılıklarını göreceksiniz.”
“Bir insanın elini satın alabilirsiniz, ama yüreğini asla. Onun yüreği, coşkularına ve sadakat duygusuna bağlıdır. Sırtını satın alabilir, ama beynini alamazsınız. Bu kişinin yaratıcılık, zekâ ve verimliliğinin kaynağı o beyindir.”
Mali zekanın bir işareti ne zaman harcanacağını ve ne zaman kısıntıya gidileceğini bilmektir. Biz gelirimizi arttırmak için zaman, para ve enerji harcadık. Harcamalarımızı kısmadık.
Zengin baba şöyle derdi: "Bir insanın geleceğini, zamanını ve parasını neye harcadığına bakarak söyleyebilirsiniz."
Bir sorunu çözmezseniz eğer, o soruna hayatınız boyunca sahip olursunuz. Sorunların kendi kendine çözülmesi nadirdir. İşte biz bu nedenle erken davranıp iki yakamız bir araya gelmediği halde önce kendimize ödeme kararı aldık.
Reklam
Siz ve şirketiniz değişimin avantajlarından faydalanmıyorsanız, değişim sizi mağlup edecektir. Başarılı olmak için değişime ihtiyaç vardır.
"Ben sadece bir dükkandan diğerine giderim, neyi doğru yaptıklarına bakarım ve bunu diğer dükkandakilere anlatırım."
Erdemli insanlar, kötü insanların gerçek hayatta yaptıklarını kendi hayal dünyalarında yaşamakla yetinen kimselerdir.
Bir insanı unutabilirsin, bir insanın neler yaptığını da unutabilirsin, ama o insanın ne hissettirdiğini asla unutamazsın.
Tuhaf değil mi? İnsan kötü bir şey yapacağını hissettiği zaman mutlaka vicdanını susturacak bir sebep bulur.
394 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.