Yine gece.
Geldi çattı,
Biliyorum gidenler geri gelmeyecek.
Gece gam yükü.
Uyutamıyorum acılarımı,
Kıvrılıyorum bir sağa sola, bir oraya, bir buraya.
Gece buz kesmiş.
Çöküyor sensizliğin duvarları yüreğime,
Sızım kendi kabuğuna değiyor.
Uzaklar-Uğur Altay
Ahh hayat neresinden tutsam oradan kırılıyor,
Kırık, dökük mevsimler rast gelmiyor,
Zaman uçuyor ellerimden,
Takvim yaprakları dünü ağır, bugünü hüzünlü, yarını çetin,
Yorgun argın bir çağ,
Gözünü kapanıncaya kadar geçen sızılar değil bunlar.
Bir ömür tükeniyor
Uzaklar- Uğur Altay
Kırılır yüreğim bir duvarın suskunluğunda.
Bilmem hangi çağdayım,
Hükmü yok zamanın.
Habersizim mevsimlerden,
Artık sığamam bu şehre,
Kaybolur gülüşlerim gecenin sensizliğinde..
Uzaklar- Uğur Altay
Okur Takip Önerileri
Üstüm başım hasret,
Elim yüzüm ayrılık,
Boynu bükük bakışlarım ilmek ilmek azalışım..
Şimdi seni hangi şiire sığdıracağım?
Gündüz gece benimle olsun,
Savrulur ömrüm bundan kalan
Ya konar yüzüne ya konar ismine,
Günlerden bahar, mevsimlerden kış..
Uzaklar- Uğur Altay
Bir türkünün nakaratında nefessiz kaldım,
Bir şiirin dizelerinde lal oldum,
Derin derin kıyıldı ruhum,
Bir namlunun ucunda sesinde
Parçalara ayrıldı,
İyileşmiyor,
Kabuk bağlamıyor özlemim
Ve hiçbir takvim sana çıkmıyor..
Uzaklar- Uğur Altay
Zaman ne götürmedi ki?
Neyi almadı ki?
Seni aldı, daha ne alsın.
Mevsim daha ne kadar soğuyacak?
Daha ne kadar kar, kış?
Sen gittin ya, dinmiyor fırtınalar.
Şehir daha ne kadar yalnızlaşacak?
Daha ne kadar sessiz?
Sen yoksun ya, suskunluk düğümlenmiş dilime.
Sızı daha ne kadar derinleşecek?
Ne kadar daha dokunacak?
Senden eksik, her bir tarafım yara.
Hasretlik daha ne kadar sürecek?
Daha ne kadar peşimi bırakmayacak?
Senden ayrı, yetim biriyim..
Uzaklar- Uğur Altay
Aslında çok öyle duygusal biri değilim
Ta ki vedasıyla tanışınca.
Öyle ağlayan biri de değildim ama
O gün çok ağladım.
Uzaklar- Uğur Altay
Ben şimdi kime sorayım seni?
Takati kalmamış ruhumun,
Perde çekilmiş kirpiklerime,
Dermanı yok dilimin.
Uzaklar- Uğur Altay
Zamanı gelen gider de;
Ya vakitsiz ayrılık?
Ya habersiz gidiş?
Hani o evin bir köşesindeki gülümsemesi,
Hani o seslenişi,
Hani asılı kalan kazağı
Hani kapının arkasında gizlenen ayakkabısı,
Ya pencereden bakan yüzü,
Ya kapıdan çıkarken geride bıraktığı bakışı,
Hani o kokusu,
Hani saçlarına dokunuşumu,
Gelen gider de,
Kalan ne hal eylesin..
Uzaklar- Uğur Altay
İyi değilim bugün.
Evimin sokağı sus, pus,
Kediler üşüyor,
Duvarlar sağır,
Pencereler kör,
Gözlerim fırtınada savrulan bir şehir,
Dilim titreyen bir mevsim,
Yüreğim ise deniz kıyısına vurulan yalnızlık..
Uzaklar- Uğur Altay
Paramparça dilim
Darmadağın sözler, öylece suskun
Ben şimdi kime sesleneceğim?
Yoksun ya,
“Yok” hiç bu kadar yaralamadı dilimi..
Uzaklar- Uğur Altay
Sebepsiz değildir yalnızlıklar;
Bir giden
Bir de kalan vardır..
Ömürden uzun bir yolculuk geçer,
Nereye gittiğini bilemediğin.
Ağırdır gidişler,
Tek tek zamana işlenir sızısı,
Suskun bir heybet yorgun argın öylece bekler
Yolun sonunda..
Uzaklar- Uğur Altay
Bugün Pazar, uyanamadım sana..
Yalnızlık düşmüş sokaklara;
Yine sis,
Yine karanlık..
Elimde bir tutam yüzün
Yaslanmış göğsüme, avunurum gülümsemenle
Taş duvarlar yığılmış yüreğimde.
Arada bir açan çiçek yok bugün.
İntiharın eşiğinde asılı bir saat,
Artık haber eylemiyor senden, bilmem kaç Pazar’dır..
Aynı günle uyanırım, kursağımda kalır sözlerim
Gözlerime inmiş bir tufan,
Dilimi sarmış suskunluk ve bugün Pazar.
Yokluğun inmiş saçlarıma;
Yine bembeyaz,
Yine dökülür..
Uzaklar- Uğur Altay
Uzuyor gece,
Sesin gelmiyor öteden
Sensizliğin pençesinde yalnızlığa mahkum olmuşum
Senden uzak ömür boyu sessizlik..
Uzaklar- Uğur Altay
Zaman öylece akar.
Bir o kadar hoyratça, bir o kadar haylaz.
Yetişemezsin, geriye bakamazsın arkana ve bir ezgiden sağ çıkamazsın..
Dökemezsin diline.
Maziyi yaralar, yakar,
Lime lime dökülürsün anılardan,
Bir köşede vurulursun çocukluğundan,
Her tarafa dağılır zaman.
Büyürsün habersiz ve bir şehri terk edersin..
Uzaklar - Uğur Altay
Yüzümüzdeki gülümsemeyi ne kadar tutabiliyoruz kalbimizde ya da tutabiliyor muyuz kaçmadan heveslerimizi gün içinde. Maskeler takıyoruz içimizi örtmek için ya da zamanla susturuyoruz içimizdekini dışa vurmasın diye.
-ispinoz