M.K.A
@mka47
273 okur puanı
Temmuz 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Kitap, Atasoy Müftüoğlu'nun dergilere verdiği mülakatları kronolojik olarak içeren bir çalışmadan müteşekkildir. Atasoy hoca, 
Evrensel Ufkun İmkanları 'nda, Müslümanların paradigmalar savaşını kaybettiğini, niteliksel derinlikli kavgalar verilmediğini, Avrupa merkezli düşüncenin taşrası olmaktan mütevellit ithal edilmiş ontolojik ve epistemolojik paradigmalar ile düşündüğümüzü vb, bir çok kavramı kendi perspektifinden analiz etmeye çalışmıştır. ( Atasoy Müftüoğlu - Evrensel Ufkun İmkanları )
Kitap, konferanslardan yapılan bir derleme olduğu için tekrara düştüğü noktalar var. Müellif, Müslümanların bugüne neden hitap edemediklerini sorgulamaya çalışmakla birlikte paradigmalar savaşındaki yerimizi almak için, bir Siyaset felsefesi ve Tarih felsefesi oluşturarak yeni bir dil inşa etmemiz gerektiği üzerine bir tespit yapmaya çalışmakta. ( Atasoy Müftüoğlu - 
Yeni Bir Dilin İnşası )
Okur Takip Önerileri
Müellif, aydın ve entelektüel ayrımından sonra, doğu/islam toplumunda aydın yerine ruşenfikr kelimesinin niçin kullanıldığını entelektüelin hizmet sınıfını ve aydının ise lider ve rehberlik edecek bilge insanlardan müteşekkil olduğu ayrımını yaparak özgün bir aydın tasavvuru çizmektedir. ( 
Ali Şeriati - 
Aydın )
Bu çalışma, yer yer kendi tespitleri olsa da daha çok resmi tarihi destekler mahiyette bir derleme eser olmuştur. Bir çok yönü ile iyi kurgulanmış olan bu eser kitap dedegtifliği yapan okuyucu tarafından müellifin asıl gayesinin satır aralarında gizlendiğini rahatlıkla fark edecektir. Yazar ısrarla çağdaşlaşma meselesini dine karşı değil geleneğe karşıolan bir tutum ve sekülerizme karşı olanın tutuculuk ve gelenek olduğunu iddia ediyor. İslam da halifeliğin olmadığını, Osmanlı'nın bir din devleti olmadığını, İslam'ın sekülerizme karşı olmadığını, çağdaşlama meselesinde ulema ile aynı çizgide olduklarını vb. ifade etmekle dertlerinin aslında İslam dini olmadığını ikna etme çabası içerisindedir. Ayrıca batı bizim batılılaşmamızı istemez neden çünkü o zaman batı bize hükmedemez işte tam da bundan dolayı batılılaşmalıyız demeye getiriyor. Ayrıca çağdaşlaşmanın kaçınılmaz olduğunu ifade ediyor. 
Niyazi Berkes 
Türkiye'de Çağdaşlaşma
Daha önce bu konularda zemin etüdü yapanlar için belki tekrar mahiyetinde olacak olan eser, bu alanda yeni yeni okumalar yapacak olanlar için, karşılaştırmalı olarak dünün eğitim ile bu günü mukayese etmek ve anın vaciplerine odaklanarak eserin tetkik edilmesi faideli olacaktır.
Salman Khan 
Dünya Okulu
Söz konusu eser, İttihat ve Terakki'nin bizatihi içerisinde yer almış Hüseyin Kazım Kadri'nin meşrutiyet sonrası Makedonya, Ermeni Meselesi ve Suriye'nin kaybı üzerinden İttihat ve Terakki'nin siyasetsizliğini eleştirmiş olduğu eleştirel üslupla yazılmış bir eserdir. Müellifin şiire olan ilgisi kitabın her yerinde göze çarpmaktadır. 
Hüseyin Kazım Kadri 
Balkanlardan Hicaza İmparatorluğun Tasfiyesi
İlk roman, ilk adasal roman ve ilk felsefi roman özelliğine sahip eserimiz, nerdeyse bütün dillere çevrilmiştir. İlk Türkçe çevirisi Osmanlı döneminde yapılmış olan bu eser bir çok kişinin zihin dünyasına hitap etmesi açısından başat bir yere sahiptir.
Eser, kişinin tefekkür ederek hakikati bulabileceğini ama tefekkürün de risalet mefkuresinin önüne geçemeyeceğini ispata yönelik nadide bir yapıt olmuş.
İbn Tufeyl 
Ruhun Uyanışı ya da Hayy İbn Yakzan'ın Olağanüstü Serüveni
Ruhun Uyanışı ya da Hayy İbn Yakzan'ın Olağanüstü Serüveniİbn Tufeyl · İnsan yayınları · 19851,596 okunma
Ufuk açıcı bir eser. Müellif, doğru sonuçlara doğru yollar ve doğru çıkarsamalarla gidilebileceğini, Müslümanın saf, katıksız ve ari olanının melez, sentez, yorumcu vd. olana mukabil dini anlayıp anlamlandırabileceğini ve yegane halife olabileceğini ispata yönelik kaleme aldığı güzide bir eser. 
Rasim Özdenören 
Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler
Kitap, Talat paşanın anılarından ziyade bir müdafaname örneği olduğu söylenebilir. Talat paşayı tanımak için bu kitabın tek başına okunması çok eksik olacaktır. Eserde, Talat paşadan ziyade Talat Paşa'nın, Ermeni tehciri ve olayları ile ilgili hiç bir surette ilgisinin olmadığını ispata yönelik notlarının ve bir takım Rus Kaynaklı belgelerin paylaşımını göreceksiniz. 
Talat Paşa 
Talat Paşa'nın Anıları
Yazar'ın Şerif Mardin'in danışmanlığında yapmış olduğu doktora çalışmasını kitaplaştırdığı bu eseri, Fransız ihtilalinin etkisi ile Cumhuriyet öncesi ve sonrası tarih yazımının tarihi ve felsefesi ile ilgili bir takım görüşler ileri sürmekle birlikte tarih yazımında romantik, pozivitist vb. akımların tarih yazımındaki etkileri ve Türk Tarih Kongresinde alınan kararlar ve sunulan bildirilerin iktidarın resmi tarih anlayışıyla örtüştüğünü ispata yönelik bir çalışma olmuştur. 
Büşra Ersanlı 
İktidar ve Tarih
Yazar iki medeniyetin (doğu-batı) birbirleri hakkındaki algı ve tasavvurları, aynı zamanda kendilerinin de aynadaki birer yansıması olduğunu ifade eder.
Müellif üç çeşit ben ve öteki tasavvuru olduğunu söyler:
1- Mutlak bir "ben" ile mutlak bir "öteki"bin çarpıştırılması (Huntigton-Medeniyetler Çatışması)
2-. Mutlaklaştırılmış bir "ben" ile yok sayılan ve yok edilmek istenen "öteki" arasındaki ilişkidir. (Fukuyama-Tarihin Sonu)
3- İçeriği boşaltılmış bir "ben" tasavvuru ile sulandırılmış "öteki". (kimlik iddiasından vazgeçmek-Kafirun Suresinin Sebeb-i Nüzulü)
Ayrıca eserde, insan ancak kendini her şeyi kuşatan varlığın bir parçası olduğunu kavradığı zaman ben-bilgisine ve "ben" idrakine, kavuşabilir demektedir.
Yazar, Descartes'ın kendini var olmaktan çok düşünen bir varlık olarak görmesini, daha doğrusu, kendini önce düşünün sonra var olan bir özne olarak algılamasına mukabil Sadra'nın davet ettiği bir başka yolu göstererek varlığı bilemeden kendini bilemezsin kaziyesi üzerinden ontolojik olarak kişinin varlık üzerinden kendisini konumlandırması ve "öteki" ile birlikte "ben"i tanımlaması gerektiğini ifade etmeye çalışmıştır.
Kitapta uzlaştırıcı bir dil ile birlikte, batı ile doğunun çatışması gerekmediği gibi dünyanın/tarihin sonu algısını sorunlu bularak Endülüs örneği üzerinden birlikte yaşanabileceği nazariyesini farklı tarihlerdeki olumlu ve olumsuz örnekler üzerinden geliştirme gayreti içerisinde olmuştur.
İbrahim Kalın 
Ben, Öteki ve Ötesi
Müellif, Şengör özelinde neo-ateistlerin bilimsel bilginin arkasına sığınma iddiasıyla dini ve dinin bilime hasım olduğu taasupkarlığını ve bu saiklerle dinin bilimsel bilginin düşmanı olduğu ön kabulleri ile dine usulsüz ve üslupsuz saldırılarının bilimsellikten uzak olduğunu izah etmeye çalışmıştır. 
Bilim Ne Değildir? 
Alper Bilgili
