Ne olursa olsun hayat yaşanmalıydı. Yaşanamayacak bir gün bile belki de insanların yaşadığı o anı kapsayabilirdi. İyilik ve kötülük, mutluluk ve mutsuzluk da insanlar içindi. Ertelenmiş mutluluk yoktu; ertelenmiş hayatlar vardı.
Insanoğlunun hayattan ne istediği belirsizdi. Fazlasını istediklerinde sonunda yağ oluyor, elden akıp gidiyordu. Oysa bu kadar da zor olmamalıydı öengelli iğnenin ucunu bir yere batırıp, tutunabilmek.