naz

Kadınlar, erkekler gibi yazarsa ya da erkekler gibi yaşarsa ya da erkekler gibi görünürse binlerce kez yazık olur çünkü eğer iki cinsiyet, dünyanın genişliğini ve çeşitliliğini göz önünde bulundurduğumuzda epey yetersiz kalıyorsa, sadece bir tanesiyle nasıl idare ederiz? Eğitim, benzerliklerden çok farklılıkları ortaya çıkarıp güçlendirmemeli midir?
Sayfa 124 - Indigo KitapKitabı okudu
Reklam
Tanrı’nın kendinde barındıramadığı her özellik, bir eksikliktir.
"İnanmak için kanıt gerekmez; kanıt hep başkaları için bulunur."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Çünkü metafiziğin konusu olan ve tamamen inanca dayanan kurguların ne kanıtları, ne de anti kanıtları olabilir.
Tanrı var da olabilir, yok da olabilir ama kabulümüze göre, O, varlığın da yokluğun da ötesindedir. Bu sebeple var diyenler de hatalıdır, yok diyenler de hatalıdır. Wittgenstein'ın da dediği gibi: Söylenebilir ne varsa, açık söylenebilir; üzerine konuşulamayan konusunda da susmalı.
Reklam
Kısacası agnostisizm, epistemik bir tavırdır, temel sorunu bilgi problemidir ve bir agnostiğin bazen inanç ile, bazense şüphe ile hareket etmesi olasıdır.
"Agnostik de temelde ateist gibi yaşıyor, çünkü herhangi bir Tanrı'ya inanmıyor ya da tapmıyor!" demek, yeterince güçlü bir argüman değildir. Çünkü bir agnostik sırf pratik yaşantısını Tanrı yokmuş gibi sürdürüyor diye ateistlerle aynı kefeye koyulacaksa, bu durumda namaz kılmayan bir müslümanı da budist ilan etmek gerekir, zira Budistler de namaz kılmıyorlar. Kabul, bu iki dindar temelde teisttirler, yani bir ortak noktaları vardır fakat, aynı şeye inandıklarını veya budizm ile islâmiyetin arasında bir fark olmadığını söylemek mümkün müdür? Elmalar ile armutları birbirine karıştırmayı bile anlayabilirim ama, "Elma varken armutlara gerek yoktur." demek avanaklık değildir de nedir? Bu yüzden ya tanımları doğru bir şekilde koyalım ve ne olduğumuzu bilelim, ya da inandığımız şey her ne ise bunu utanmadan beyan edebilelim. Çünkü, "...Benim işim arzularıma kendilerini gerçeğe uydurmayı öğretmektir, gerçekleri arzularımla uyumlu hale getirmeye çalışmak değil..."
Teoloji, mutlak iyi olan Tanrı'yı korkulacak bir varlığa çevirmiş, Tanrı'yı bile kaderin ağlarına düşürmüş ve her şeyi bilen Tanrı'yı dualarımızın muhatabı ederek her yerde olduğu iddia edilen bir Tanrı için ona ulaşabileceğimiz tapınaklar diktirmiştir.
Geri119
294 öğeden 286 ile 294 arasındakiler gösteriliyor.