Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

H

H

H

, 2024 okuma hedefini güncelledi.
2024 OKUMA HEDEFİ
1/9 kitap - %11 tamamlandı
1 kitap okudu
9 kitap
128 sayfa
0 inceleme
0 alıntı
27 günde 1 kitap okumalı.
Reklam
Hayat karşımıza ne getirirse getirsin zaman bizi görmezden gelerek akmaya devam ediyor ve biz sandığımızdan daha güçlü bir şekilde akıntıya karşı dimdik durabiliyoruz.
Sayfa 160
Kaybetme korkusunun bir diğer nedeni de hayatını duygusal anlamda tek bir kişinin üzerine kurmaktır. Bu kaybetme korkusu sadece sevilen kişinin ölmesi demek değildir, aynı zamanda onun hayatından gitmesi ihtimali de olabilir. Özellikle bu tür kaybetme korkusu yaşayan kişi birlikte olduğu insana durmadan, beni seviyor musun, beni bırakmayacaksın değil mi, diye sorular yöneltebilir. Bazen de kişi sınırlı bir sosyalliğe sahip olur, hayatında bir tek annesi, kardeşi ya da babası vardır. Gerçekten samimi olduğu tek kişi bu insandır. Böyle durumlarda da kaybetme korkusu ortaya çıkabilir.
Sayfa 159

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Belirli düzeyde kaybetme korkusu maalesef insan olmanın gerekliliği. Insanlığın yaşadığı acılara baktığımız zaman, birçoğunun ayrılık kaynaklı olduğunu görebiliriz. Sevdiğimiz birisini kaybederiz, ondan ayrılmış oluruz; işten kovuluruz, işimizden statümüzden ayrılmış oluruz; iflas ederiz, paramızdan ayrılmış oluruz. Insan ölümlü bir varlık olmasına rağmen hiç ölmeyecekmiş gibi bağlanır hayatındakilere ve ayrılmak istemez. Ama her şeye çok çabuk alışabildiğimiz için ve unutma yeteneğimiz sayesinde hayat bütün olası ayrılıklara rağmen yaşamaya değerdir.
Sayfa 158
Hassas bir insansan bunu tamamen değiştirmek mümkün değildir. Bu yapı senin mizacındır. Ama sen hassassın diye dünyayı da öyle zannetme. Dünyayı ve insanları olduğu gibi kabul edersen, hassas bir insan olmana, insanların bir kısmının yüzeysel olmasına rağmen mutlu ve huzurlu olabilirsin.
Sayfa 154
Reklam
Kendine dair hiçbir farkındalık geliştirmiyorsan, yaşadıklarından ders çıkarmıyorsan, bu sefer farklı olacak beklentisi seni daha çok üzecektir, çünkü gerçekçi değildir. Koşullar değişmedikçe, maalesef sonuçlar da değişmiyor.
Sayfa 153
Dikkat edilmesi gereken şey şu; bir insanın gelişebilmesi için yaşaması gerekir. Ancak birisi özellikle hayatın bir kısmından kendisini geri çekerse, geri çektiği duygusal yaşta kalacaktır, gelişemeyecektir. Birçok insan yetişkin gibi görünse de yaşadığı travmalardan dolayı içinde küçük bir çocukla beraber yaşar. Ne zaman ki duygusal olaylar çıksın karşısına, çocuk dümeni eline alır. Yetişkinlik ilişkilerini çocuk duygusallığı ile değerlendirmek çok yara almaya neden olur. Çünkü böyle insanlar, her şeyin aşk üzerine kurulu olduğunu, seven insanın her zaman seveceğini, aşkı için gerekirse dağları deleceğini zanneder. Fakat unutmamak gerek; her ilişkinin temelinde bir de çıkar ilişkisi vardır. Bunu anlamadığımız zaman, yaşadığımız olumsuz olayları kendimizle ilgili zannedebiliriz. ... Ama unutma, insan, her ilişkinin temelindeki çıkar ilişkisini bilerek de sevebilir, mutlu olabilir. Bunu bilmek seni hem gerçekçi hem de temkinli yapar.
Sayfa 153
Geçmişinde büyük hayal kırıklıkları olan insanlar, kendilerini ruhsal açıdan korumak için kalın ve yüksek duvarlar örerler. Bu duvarlar kişinin zarar görmesini engeller, ama kişini sağlıklı ilişkiler geliştirmesini de engeller. Çünkü kişi korkar yakın olmaktan; zarar görmekten. Geçmişte hayal kırıklığı ne zaman yaşanmışsa, duvarlar ne zaman inşa edilmeye başlamışsa kişi o haldeki duygusal yaşıyla içeride kalır.
Sayfa 152
Şu hayatta yaptığımız her şeyin bir karşılığı olmalıdır; sürdürülebilir olması için.
Sayfa 152
Geçmişte yaşadığımız olumsuz deneyimler, ruhumuzun hep yaralı kalmasına ve çok kırılgan olmasına sebep olabilir. Daha önce de söyledim, dünya acımasız bir yer. Bizim, dünyayı romantik bir şekilde algılıyor oluşumuz bizim problemimiz. Ben bu durumdan dünyanın haberdar olduğunu zannetmiyorum. Insani ilişkilerin acımasız olan tarafının ise dünyanın acımasız tarafından geri kalır yanı yoktur. Geçmişte yarası olan, hassas olan insanlar bu acımasızlıkları çok daha yoğun yaşarlar; başkası için yaprak kıpırdatmayacak bir rüzgâr hassas bir insan için büyük bir fırtınaya neden olabilir.
Sayfa 151
Reklam
Düşünsene bu kadar acımasız bir dünyada, birileri seni övüyor, yaptığın işi takdir ediyor. Hadi bir seferlik buna kibarlık dedik. Ama sıklıkla böyle şeyler yaşıyorsan, kimse seni sevdiği ya da sana acıdığı için böyle şeyler söylemez. Muhtemelen o insanların çok işine yarıyorsundur ve seni kaybetmek istemedikleri için seni motive etmeye çalışıyorlardır. Yani kimse kimseyi durduk yere takdir etmez. Bu sebeple birisi seni takdir ediyorsa bunu kabullenmelisin; senin çabaların sayesinde oldu bu sonuç. litifatları, tebrikleri ve olumlu geri bildirimleri kabul etmen çok önemli... Eğer sen, gelen her olumlu tepkiyi yapacağın açıklamalarla değersizleştirirsen, bunu bazen mütevazi olmak adına yapsan bile, diğer insanlardan gördüğün değer düşmeye başlar. Bir söz vardır eskilerden, "Cahile tevazu yapma gerçek zanneder," diye. Olumlu geri bildirim aldığın anda içinde baş gösteren durumu basitleştirme açıklaması yapma arzuna karşı koymalısın, bir tebessüm bir teşekkürle gelen övgüyü sakince kabullenmelisin. Içindeki ses bambaşka şeyler söylese de bu durumu kibirli olmak olarak düşünme. Kibirlilik yerli yersiz her şeyle övünme ve kendini diğer insanlardan üstün görmekle ilgili bir durum. Senin yapacağın şey, hakkın olanı teslim almak sadece...
Sayfa 149
Kendi hayatını bir gözden geçirmelin sevgili dostum; ortaya koyduğun başarı tek seferlik mi, yoksa belirli aralıklarla ortaya benzer güzel şeyleri çıkarmaya devam mı ediyorsun? Yola çıktığın noktadan şu anda daha geride misin yoksa ileride misin? Bu sorulara verdiğin cevaplar, sahip olduğun başarıların şansla mı yoksa senin çabalarınla mı konusunda sana fikir verecektir. Belki de diğer insanlar beni kırmak istemedikleri ya da kibar olmaya çalıştıkları için güzel şeyler söylüyorlar bana, diye düşünüyorsun. Eğer şu an karşımda olsaydın, keşke, dediğimi duyardın. Keşke gerçekten, başarısızlıkları olan, hayatta işleri istediği gibi gitmeyen insanlara karşı toplumun geri kalanı daha cesarelendirici, şefkatli ve destekleyici olsaydı. Ama modern zamanlar maalesef çabamızla değil sonuçlarımızla ilgileniyor.
Sayfa 148
Vermekle almanın bir dengesi olması gerekir. Birisi birisinden fazla olabilir, ama aradaki fark açıldıkça sıkıntılar ortaya çıkmaya başlar. Özellikle sevgi ve saygı deposu dolmayan kişiler almadan vermeye daha meyillidir. Bazen karşı tarafın çok ihtiyacı da olsa yapacağımız son fedakârlıklar ruhsal dengemizin bozulmasına neden olabilir.
Sayfa 146
Pişmanlık hayatın gerçeği; nasıl yaşarsan yaşa, her zaman bazı konularda pişman olacaksın. Geçmişin bir kısmına takılıp, neden böyle oldu, diye suçlamaman gerek kendi. Geçmişi olduğu haliyle kabullenip bundan sonra ne olabileceğine bakmalı insan.
Sayfa 138
1.033 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.