# Ne kavranılmaz bir yer şu gözyaşı ülkesi.
# Gençlik tecrübeden yoksundur. Bunu kazandıracak, uzun zamandır ancak.
# Felsefe insanı tek bir kuruş sahibi olmadan zengin yapar.
Sesini duymadığım gün
Yaşanmış değil
Açan çiçek değil
Öten kuş değil
Yüzünü görmediğim gün
İçimde yıldızlar sönük
Güneşler güneş değil
Seni sevmediğim gün
Seni anmadığım gün
Olacak iş değil...
Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin,
Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin.
Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır bir güldürür;
Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin.
Yaşam, yitim acısıdır.
Yaşamak, yitirmenin
acısını çekmektir.
Ölüm yitmekse,
yaşam da yitirmektir.
Yaşamak, yaşamın nasıl
tükendiğini yaşamaktır.
Yaşam yıkımsa,
yaşamak yıkmaktır.
Ölüm bitmekse,
yaşam tükenmektir.
Yaşam yitirmekse,
birlikte yaşamak,
yitirtmektir.
Yaşam ne denli gecikirse geciksin,
ölüm hep zamanında gelir-
ölüm gecikmez.
Kişi doğumundan bu yana,
yaşamını ne denli belirgin yaşamışsa,
bugünden ölüm gününe uzanan süreç de
o denli belirsizdir.
Yaşayabildiklerimiz, eninde sonunda,
doğum günlerimizdir- ölüm günlerimiz
değil.
Zaman Mı Geçti Ne
Zaman mı geçti, yok ben mi esriktim,
Zakkuma bağlardım güneşi,
Gecenin ağır ununu elerdim,
Ay benîisrail zeytini.
Anlıksal birliğin simgeleriydi
Gülkurusu, altın ve tirse,
Sirinksin yediveren sesi,
Asalbent, buhur kokuları içinde.
Ölmüşüm orda bir aralık,
Unutuverdim konuştuğum dili,
Ama ağacın kendisiydi,
Kavramı değildi görünen artık.
AKIL GÖZÜ
Seni bulmaktan önce aramak isterim.
Seni sevmekten önce anlamak isterim.
Seni bir yaşam boyu bitirmek değil de,
Sana hep, hep yeniden başlamak isterim.
Beni sana getiren yoksulluk muydu?
İstekleri basitse, kimse yoksul değil.
Dürüstü ve özgürü onurlandırabiliyorsan,
Beklediğim, onur vermen, başka bir şey değil.