“İnsanın hayatı, gerçekleşme anı şüpheli bir tehlikenin tehdidi altında kalırsa bu hal gerçekleşeceği kesin bir beladan daha korkunçtur. Çünkü insan ne zaman, neye uğrayacağını bilemediğinden bu bilinmezlik içindeki rahatsızlığı daha dayanılmaz olur.”
“Dostlarla birlikte can sıkıntı çekmek korkunç bir şey: İyisinizdir, canınız sıkılmıyordur, mutlusunuzdur, canınızı sıkan bir şey yoktur, ama yine de sıkılır canınız, karnınız açmış gibi aptal aptal sızlar yüreğiniz.”
“İşin kötüsü de bu zaten dostum: Bizler büyük bir gayretle kendimizi öğreniyor, değerlendiriyoruz, sonra da insanlar hakkında bilgi sahibi olduğumuzu sanıyoruz.”
“İnsan keyfini çıkaramayacağı mobilyalara neden para harcar? Kanepelere örtülen naylonlar bu kitapta sözünü ettiğim şeyin, tatminin ebediyen ertelenmesindeki anlamsızlığın mikrokozmik bir örneğidir.”