Hak değil çıkar gözeten bir bencilliğin toplumun iliklerine işlediği önyargısının motive ettiği sosyo-politik ezicilik, medyatik söylemin hunharlığına da geçerlilik kazandırır. “Bir sinekle bir devlet adamı arasındaki benzerlik nedir?” sorusunun cevabı 19. yüzyıldan hazırdır: “İkisini de gazeteyle öldürebilirsin!”
Terkedilmişsen, sevilmiyorsan, yalnizsan, sevecek kimsen yoksa, dinyadaki en korkunç sey başına gelmis demektir. Dibi gördün. Üstelik hâlâ hayattasin...