Gülüp oynayanların, dertsiz, gamsız yaşayanların zafer nidaları aldatmasın seni; kazananlar aslında gariplerdir. Derin siyah gölgelerde aydınlığa hasret gözyaşı dökenlerdir.
Derman arardım derdime derdim bana derman imiş. Burhan sorardım aslıma aslım bana burhan imiş...
Namussuzluk şu devirde rağbet bulduysa; şerefli erlerin, iyi insanların adları kötüye çıktıysa sen Hakka tutun...
İnci arıyorsan denizin dibinde ara çünkü kıyıya vuran yalnız ve ancak köpüktür...
Siyer tadında roman. İskender Pala'nın kaleminden yine akıcı bir roman. Yazılandan dan ötürü yazının güzel olduğu bir roman. Okurken bir çok yerinde ağladığım, sonuna yaklaşırken hüzünlendiğim ve bitmesine çok ama çok üzüldüğüm nadir kitaplardan bir tanesi. Peygamber Efendimiz'in anlatıldığı her kitap gibi bu roman da muhteşem.
Senden sonra değişen çok bir şey yok. Burada hâlâ dağlar kıyıya paralel ve hâlâ doğudan doğuyor güneş. Geceler hâlâ karanlık mesela. Coğrafi hezeyanlara yol açar sanıyordum yokluğun ve ama hâlâ dönüyor dünya...