“Bilim çağımızda, Tanrı konusunda atalarımızla aynı biçimde düşünemeyiz ama bilimin meydan okuyuşu kimi eski doğruları değerlendirmemizde bize yardımcı olabilir.”
Merhum Necmettin Erbakan'a saygım vardır. Önemli bir şahsiyettir. Türkiye için iyi niyetle yaptığı veya yapmaya çalıştıklarını takdir ediyorum. Lakin bu kadar zeki ve akıllı bir insanın, bilim adamı tarafı maalesef ağır basmamakta. Bunun nedenini çok düşündüm ve bir sonuca vardım; İdeolojik körlük. Kendisi Evrim Nazariyesini bir bilim olarak değil de bir inanç meselesi olarak algılamaktadır. Kitapta da maalesef bilimsel olmayan bir şekilde "Evrim Teorisi'ni çürüttüğünü" iddia etmektedir. Okurken fikirlerinin çoğuna katıldığımı söyleyemem. Müthiş bir taassup. Büyük kayıp...
Kitap gerçeklikten uzak ve kişisel önyargılarla yazılmış. Benim için sıkıcı bir kitaptı. Tarihi açıdan kıymet-i harbiyesi olduğunu düşünmüyorum. Zaman kaybı...
Merhum Falih Rıfkı Atay, Atatürk'ü iyi anlamış ve onun ölümünden sonra unutulan Atatürkçülüğü yeni nesillere aktarmaya çalışmıştır. O, Atatürk'ün idealine inanmış gerçek bir aydındı. Atay'ın kitaplarını her okuduğumda aslında Türkiye'nin, Atatürk ve onun yolundan ne kadar uzaklaştığını maalesef daha iyi anlıyorum.
Atay'ın da dediği gibi biz ona ihanet ettik, yaptıklarını koruyamadık. En büyük hatamız Atatürk'ün gösterdiği akıl cihetini terk etmemizdir. Her şeye rağmen umudumuzu yitirmemeli ve bu gün bile mezarında savaşıp kazanan, Büyük Türk'ün idealini; Çağdaş Türkiye'yi yaşatmalıyız.
"Bir tek Türk'ün bile Atatürk'e sövebildiği Türkiye nesi ile övünebilir? Camilerimizde dolaylı ve dolaysız sövüyorlar ona!
O camilerde ki Atatürk olmasa pek çoğunun minareleri çoktan çan kuleleri olacaktı!"
"Atatürk, asker başbuğu olarak, Peygamberimiz Muhammed'in ve Sultan Mehmed'in baş övücüsü idi. Öteki sıfatlarından başka ikisi için:
- Büyük kumandandır, derdi."
"Bre Atatürk düşmanları! İstanbul'un alınış gününde onun, iki defa kurtarıcısından ne istersiniz? Atatürk düşmanı Türk düşmanı demektir: siz kimin ve neyin dostusunuz?"
"Onun yolundan şaşmamak gerek. Kendi partisi bile onun yolu dışında yol aramak gafleti içinde. Bu gün sola sapan aydınlar da aynı 1918 gafleti içinde!"
"Dış düşmandan başka iç düşman da çok ve düşman, Paşa'nın şerefi ve başarıları ile beraber artmakta. O, memleketin her unsuru ile savaşmak zorunda: Cahiller, düşünürler, hocalar, askerler..."