Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Her zaman mutlu olmak için büyük şeylere gerek yok.Bazen ikindi güneşinin odama yansımaları beni mutlu etmeye yetiyor
İnsan ne ister?
İnsan dünyayı keşfederken ve dünyaya dair merakını dindirirken, aslında kendini keşfeder. İstediğimiz her şeyi elde ettiğimizde değil, hala bir hayalimiz olabildiğinde mutluyuz. İnsan ait olmak ister. Bu aidiyet duygusu yaşadığı yere değildir; hayallerine, beklentilerine, beklediklerinedir... Bir işe yarayabildiğini hissettiğinde mutlu olur, en çok da başka insanların hayatlarına olumlu anlamda dokunabildiğinde. Ne zaman ki vaktimizi sıkıldıkça öldürmeyi değil, yavaşlayıp sakinleşip değerlendirmeyi öğreniriz, işte o zaman huzur gelir. Haz dediğimiz anlık ya da üç beş dakikalık gelip geçici bir duygudur. Mutluluk dediğimiz yaşarken hissetmediğimiz, çoğu zaman geçmişi gözden geçirirken ''aslında o vakitler ne kadar mutluydum'' diye bir anıya, bir ana dair yorum yaparken hissettiğimiz bir duygudur. Ama huzur, insanın buldu mu içindeki sükuneti sağlayan, çehresine bir tebessüm olarak yansıyan, insanın yaşadığı her anı bir zevke dönüştüren bir duygudur. Bu yüzden insan huzurun peşinden gitmelidir, hazzın ya da mutluluğun değil. Nasıl huzurlu olabileceğini keşfedebilirse şayet, mutluluk ve haz da bununla birlikte gelecektir. Herkesin hayatı biriciktir, kişiliği ve hayattan bekledikleri başkadır. Birinin mutluluğu diğerinin hayalidir. Ama şunu unutmamak gerek, sahip olunca mutlu oluruz zannettiğimiz şeyler o gün geldiğinde mutluluk vermeyebilir. Bu yüzden insan az ile yetinmeyi bilirken, daha çoğu için çabalamaya devam etmelidir. Her daim varacağımız yer değil, yolda kalmamızdır bu hayatı yaşanılır kılan. Varacağımız yer eninde sonunda ölümdür. İyiliğimizle toprağın altına gidebilenlerden olalım.
Reklam
KENDİN İÇİN HAREKETE GEÇ
' Günlerim sayılı, acil mutlu olmam lazım. Emekliliğe ayrılınca değil O kiloyu verince değil Ay bir şunu atlatalım da bakarız değil O tatile çıkınca değil maaşım yatınca değil Çok daha acil.. Şimdi de var olmamız, o bütün gün eliöizde gezdirdiğimiz kıskançlık dikdörtgenlerinin mürekkep karadı içinden çıkmamız lazım. Peki nasıl yapacağız? Nasıl başkalarının hayatımız için yaptığı bu algılar, ön yargılar, ön kesmeler, ocak söndürmeler ülkenin hali içinden nasıl sıyrılıp hayatın kapısını çalacağız? Nasıl başkalarının bizim için yazdığı o kullanın kılavuzlarını bir bir yakıp atacağız? Bunun tek bir cevabı var; AKSİYON. Korkmadan ne pahasına olursa olsun kendini bulma pahasına mutlu olma pahasına aksiyona geçmek. Bir gün öleceğimiz gerçeğini düşünerek acil harekete geçmemiz lazım. Hiç sahip olmadığın bir şeye sahip olmak için yapmadığın bir şey yapmam gerek. Sizin için bunu sizden başka kimse yapamaz. Sizin için en iyisini ne toplum ne en iyi arkadaşınız ne aileniz bilir. Sizin için en iyisini SİZ BİLİRSİNİZ. '
kpss illeti' başka da bir şey değil. trenin peşinde koşuyor gibi hissediyorum ağaçlar, çiçekler, hava, yağmur, toprak, kuş... ümit etmem de yaratılışım gayesi lâkin hüzünlenmiyor değilim. şu an koca bir yeşil alanda deli gibi koşmak ve bağırmak vardı ruhumu nasıl bağladılar şu 'hiç iyi' olmayan dünyaya yaşıyor olmak savaşıyor
Senden sonra çok değiştim ben Leyla. O kadar değiştim ki beni herhalde tanıyamazsın görsen. Beni seven herkesi kırıyorum, dinlemiyorum, umursamıyorum bile. Bomboş yaşıyorum. Ne söylediklerimin farkındayım ne insanların ne söyledikleri. Niye böyle biliyor musun? Çünkü sen hep kafamın içindesin.Leyla senin fikrin kafamın içinde bir hayalet gibi ve ben o hayaletle uyuyorum her gece. Ne olur artık izin ver Leyla! Ne olur artık yaşamama izin ver! Tekrar birilerini sevmeme izin ver! Ölemem ben, öldüremem kendimi Leyla.Babamı yalnız bırakamam, yanına gelemem Leyla. Çok uğraştım seni geri getirmek için ama yapamadım. Ne olur izin ver bana, biraz mutlu olmak isiyorum sadece o kadar. Sen yanımda ol benim, kal, ama ne olur bana izin ver. | Leyla ile Mecnun
İnsanın zaman zaman yaraları ile tuhaf bir ilişkisi oluyor: Bitsin istiyoruz, kabuk bağlıyor mesela fakat kaşımaya devam ediyoruz. Bilerek. Ne tuhaf. Afşar Timuçin, "İyileşen yaraya ikide bir dokunmanın ne anlamı var?" diye bu yüzden sitem eder. Bu eziyeti ne kendimize ne bir başkasına yapmalı sevgili okur. Yaralar yaşandığıyla kalmalı.
Reklam
Bitmek bilmeyen bir sıkıntı. İnsan, diyor Caner Almaz. İnsan dünyanın vebası: "Yaşamın sonuna doğru yürüyoruz. İçimizde heves kalmamış. Yaşamaya. Sevgiye. Aşka. Belki, diyorum, belki Neşe'nin biraz hevesi vardır. Ama çok sürmez, onu da üzerler. İnsan dediğin birbirini yer, yer de doymaz. Duygularını yer, zamanını, yaşamını, heyecanını.
Aşk neydi
Aşık olmak çok başka birşey gözün sadece onu arıyor kalbin sadece onu hissediyor ve seviyor Ama bir gerçek şu ki aşk bir oyun gibidir ya kazanırsın yada kaybedersin aşk sadece seni seviyorum demek değil aşk oysaki sadece sevdiğinin yanında olup onla mutlu olmak demektir
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.