Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Veli

216 syf.
·
Puan vermedi
"Orman: hâlâ insan aktivitelerinden nasibini almamış bölgeler, insanların hâkim olmadığı yerler. (fethedilmiş değil! hâkim olunmamış)" "Dünya, çekilmez bir yer oldu." "Tolkien Mirası" serisi içinden okuduğum, Roverandom'dan sonra ikinci kitap oldu Büyük Wootton Demircisi. Tolkien'in yazdığı son hikâye olan bu eser, masalsı bir hikâye olarak karşımıza çıkıyor. Kitap, hacimli olarak gözükse de yarısından sonrasıdda Son söz, Topkıbasım, Notlar ve Tolkien'in Altın Anahtar için yazdığı Ön söz bulunuyor. Aslında hikâye kısmı kitabın yarısını kaplıyor. Tolkien, bu ön sözünde : ön sözleri sevmediğini ve okuyucuyla yazarın arasına bir set çekilmemesi gerektiğini, ön sözlerin son söz olarak karşımıza çıkması gerektiğini söylemiş ki ben de kendisine katılıyorum bu konuda. Konusuna gelecek olursak : Büyük Wootton denilen köyde her 24 yılda bir gerçekleşen "Yirmi Dört Ziyafeti" oluyor ve rastgele seçilen 24 çocukla kutlanıyor. Bu pastalar bol krema ile yapılıyor ve içlerinde "küçük" sürprizler barındırıyor. İşte o küçük sürprizlerden birine rast gelen Demirci Demircioğlu'nun (Namıdiğer Büyük Wootton Demircisi) Peri diyarlarındaki gezintisini konu alıyor. Roverandom'dan göre daha olgun bir hikâye olmuş diyebilirim. Keyifle okuyacağınız, masalsı bir hikâye ve Tolkien kaleminden çıkması da ayrı keyif veriyor.
Büyük Wootton Demircisi
Büyük Wootton DemircisiJ. R. R. Tolkien · İthaki Yayınları · 2018795 okunma
Reklam
Veli

Veli

, bir kitap okudu
216 syf.
·
Puan vermedi
Büyük Wootton Demircisi
Büyük Wootton DemircisiJ. R. R. Tolkien
7.9/10 · 795 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
512 syf.
·
Puan vermedi
"... Hakikâti arayanların sayısı çok fazladır, ama onu bulmak tehlikeli olabilir. Efsaneleri ve iç rahatlatıcı yalanları bulup kabullenmekse çok daha kolaydır..." Gani ve II. Leto'nun dünyaya gelişinden 3000 yıl sonra her şey değişmiştir. Liet Kynes'ın hayalindeki gibi bir Dune meydana gelmiş, bu sefer de baharat kıtlığı vuku bulmuş bir Dune karşımıza çıkıyor. Ne Bene Gesseritler eski Bene Gesserit, ne Fremenler, ne Atreidesler, ne de geriye kalanlar aynıdır. Her şey değişmiştir. Aynı kalan tek şey Muad'dib'in oğlu dük II. Leto ve Duncan Idaho'nun kopya bedenleri. Geride kalan ilk 3 kitaba göre daha yavaş, olayların daha ağır aktığı, hep bir şeyleri anlamlandırmaya çalıştığımız bir kitap olmuş. Leto'nun 3000 yıllık hükümranlığı sırasında yaşananlar, öngörüleri, Tanrı (Şeyh Hulud) olma yolunda attığı adımları ve bu doğrultuda insanlıktan çıkan vücuduna tanıklık ediyoruz. Leto'nun kendine tamamı kadınlardan oluşturduğu Balıklarla Konuşanlar ordusu, Ix yapımı büyükelçiler, İdaho'lar, Atreides soylu akıl hocası Moneo, onun kızı Siona ve Ix'lilerle kavrulmuş; Çalıntı Günlükler ve Sözel Tarih'ten de bir şeyler öğrendiğimiz bir kitap olmuş. İlk 3 kitabın çok çok gerisinde kalmış, sıkıla sıkıla ilerlediğim ve sonunda hayal kırıklığına uğradığım bir kitap oldu açıkçası. Peki okuduysanız sizlerin fikirleri nedir?
Dune Tanrı İmparatoru
Dune Tanrı İmparatoruFrank Herbert · İthaki Yayınları · 20212,870 okunma
136 syf.
·
Puan vermedi
"Kimseye iyi veya kötü demekte acele etmiyorum. Çünkü insanlar beni her zaman şaşırtmayı başarmışlardır." Köpek Kalbi'nden sonra ikinci kez okumuş bulundum Bulgakov'u ve aynı yılda yazılmış olmalarına rağmen o kitaba göre beklentimin altında kaldı Ölümcül Yumurtalar. Bolşevik devriminin olduğu yıllarda, IV. Üniversiteden zooloji Profesörü Persikov, kötü geçen yıllarının ardından yaptığı bir araştırma ile sükse yapar. Ulusal ve uluslarası basında geniş yer bulan bu deneyinin başına dert olacağının farkında değildir. Işınla, canlı organizmaların üreme hızlarını arttıran ve onları büyüten bu deneyinin sonucunda tüm ülkede tavuk salgını çıkar, tüm ülkeyi kaosa sürükler ve tüm gözler ona çevrilir. Kitap, birkaç yönden de hiciv türünü barındırıyor bünyesinde: Sovyet rejimini, Rokk gibi devlet adamlarının ve iktidarın gücü ve bilgiyi yanlış kullanmasını da alttan alta eleştiriyor Bulgakov.
Ölümcül Yumurtalar
Ölümcül YumurtalarMihail Bulgakov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20193,726 okunma
Reklam
336 syf.
·
Puan vermedi
"Devlet hastaneleri doktorların, yoksullar üzerinde pratik yaparak zenginlerden nasıl para kazanacaklarını öğrendiği yerdir. Yoksullar bu yüzden onlardan korkar ve nefret eder. Geliri iyi olanların ameliyatları da bu yüzden özel olarak yahut evlerinde yapılır. " Zavallılar, şu ana kadar okuduğum girift ve güzel kurgulanan sayılı
Zavallılar
ZavallılarAlasdair Gray · İthaki Yayınları · 2024546 okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
"Vay canına, Peder, anlattığınız canavarlar müthişti!" "Yine de insan denen canavarın yanından bile geçemezler." Bilimkurgu Klasikleri arasında yer alan Dinozor Öyküleri, belirli bir olay örgüsü dışında daha çok öyküler ve şiirlerden oluşan, 92 sayfalık, atıştırmalık bir kitap olarak karşımıza çıkıyor. 1- Büyüyünce Ne Olmak İstiyorsun Dinozordan Başka (öykü) 2- Bir Gök Gürültüsü Sesi (öykü) 3- İşte Bak, Sevgili, Kaçık Dinozorlar (şiir) 4- Sis Düdüğü (öykü) 5- Ya Dersem Ki: Dinozor Ölmemiş (şiir) 6- Tyrannosaurus Rex (öykü) Özellikle 'Bir Gök Gürültüsü Sesi' ve 'Sis Düdüğü' öyküleri harikaydı benim için. 'Bir Gök Gürültüsü Sesi'nde, karakterimiz Zaman Makinesi kullanarak geçmişe safari yolculuğu yaptıran bir firma ile dinozor çağına gider. Orada yapılan her davranış, geleceği katbekat etkiler. Burada yazar, "Kelebek Etkisi" olayını ve ekosistem mevzusunu çok güzel işlemiş. 'Sis Düdüğü'nde ise, deniz fenerinde McDunn isimli çalışanın düdüğü çaldıktan sonra okyanusun ta derinlerinde milyonlarca yıl beklemiş devasa canavarın, binlerce yıllık yalnızlığını gidermek için sevdiğine benzettiği sese gelmesi ve tekrar yalnızlığına geri çekilmesi anlatılmış. 'Büyüyünce Ne Olmak İstiyorsun Dinozordan Başka' da oldukça güzel, eğlenceli bir öyküydü. Araya kısa, çerezlik bir bilimkurgu atmak isteyenler için güsel bir alternatif.
Dinozor Öyküleri
Dinozor ÖyküleriRay Bradbury · İthaki Yayınları · 202362 okunma
218 syf.
·
Puan vermedi
"Bir insana yaşarken her şeyi, söylemek istediklerini söylemelisin. Sonra çok geç oluyor. Korkunç bir çaresizlik içindeyim." "Bir hayali öldürmek çok zordur... Belki de imkânsız." İstanbul, -çoğunlukla Ankara, Bartın ve İzmir şehirlerinde gelip giden, zamanda atlamalarla hayalî, büyülü gerçekçi, fantastik bir dünyada
İmparator Çay Bahçesi
İmparator Çay BahçesiNazlı Eray · Everest Yayınları · 2015301 okunma
206 syf.
·
Puan vermedi
"Bakın, biz psikopatlardan oluşan bir aile değiliz. Bazılırımız iyi, bazılarımız kötü ve bazılarımız da yalnızca şanssız. Ben hangisiyim? Henüz bunu çözemedim. ... Ben birini öldürdüm mi? Evet öldürdüm. Kimdi o? Haydi başlayalım." Ernest Cunningham, her şeyden habersiz abisinin çağırdığı yere gider ve karşılaştığı manzara karşısında neye uğradığını şaşırır. Karşısında bir ceset ve çantayla para vardır. Abisi ise her ne kadar onu öldürenin kendisi olmadığını söylese de olanlar olmuştur ve her şey bu olayla başlar. Daha sonra abisi Michael cezaevinden çıkacağı için tüm aile, Sky Lounge Mountain dağ evinde toplanır, amaç uzun zaman sonra tüm ailenin bir araya gelnesidir ancak geçmişte yaşanan olaylar, Cunningham ailesinin peşini bırakmaz ve bir seri katille kovalamaca oynarlar. Kitap kompleks bir şekilde kaleme alınmış. Kitabın başında, aralarında Agatha Christie'nin de bulunduğu Dedektif Kulübü kuralları kalem kalem alınmış ve yazar buna dayanarak tüm kitabı ele alacağını göstermiş. Olay örgüsünde her ne kadar olaylara dışarıdan baksak da yazar ara ara kendini hissettirerek dipnotlar vermiş ve samimi bir üslup havası oluşmuş. Açıkçası, kitabın isminden hareketler her aile ferdinin bir cinayet işlediğini düşünmüştüm ama bunların hepsi fiili olarak değilmiş, şayet yazar da buna değinmiş kitabın sonlarına doğru. Kurgu olarak güzel olsa da çok aman aman heyecan yaratan, şok geçirdiğim bir kitap olmadı ne yazık ki. Daha şaşırtıcı bir sonla bitmesini beklerken düğüm söker gibi tüm olaylar art arda çözüldü ve bitti.
Ailemdeki Herkes Birini Öldürdü
Ailemdeki Herkes Birini ÖldürdüBenjamin Stevenson · Altın Kitaplar Yayınevi · 068 okunma
319 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.