Necip Fazıl Kısakürek
Tanzimattan sonrasını şöyle gör: İstanbul'da donanma,düğün dernek; Anadolu'da karanlık, cenaze kıtlık... Sınırlarda ateş, kan, göç... Her bucakta kargaşalık, kopuş, baş kaldırış... Yürü Anadolulu. Rum illerinin buzlu dağlarında, Arabistan'ın korlukumlarında ölmeye... Dönüşü olmayan bir gidiş, bir sürülüş, bir sürükleniş... İşte manzara!..
Sayfa 18 - büyük doğuKitabı okudu
büyük doğu
Hâlâ anlamıyor musun? Avrupalı kızağından inme, Kaptanı yahudi, çarkçısı mason, tayfası dönme, rotası dinsizlik,hürrüyet gemisinden ne bekliyorsun?
Sayfa 20 - büyük doğuKitabı okudu
Şimdi söz kafa da değil ayak tabanında
Sayfa 22Kitabı okudu
Toprağa bağlan!.. Okuyup bilmekte şehirliyi aş, fakat şehirde gözün olmasın... Topraktan kitaba,kitaptan toprağa... Başka işe yer verme!.. Köylüye onun diliyle seslen,dünyayı ona onun kafasına göre anlat... Batı adamı aya gitse, yıldızlara kement atsa, ona inanma!.. Onun marifetini öğren,ruhunu ondan koru!
Sayfa 26Kitabı okudu
Hürriyet kendisine aykırı hürriyetleri akbul etmedikçe Hürriyet olamaz.
Sayfa 27Kitabı okudu
Büyük olmana gelince, sığrı ne kadar büyütsen sığırdır.
Sayfa 36Kitabı okudu