Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Semra Yüksekbaş

Semra Yüksekbaş
@nefertem
|Yalnız ölü balıklar akıntıyı takip eder.
19 okur puanı
Nisan 2021 tarihinde katıldı
Mutluluk uçsuz bucaksız ormanlardadır; bomboş sahillerdeki coşkudadır. İnsan elinin değmediği bir yerdedir; denizin diplerinde ve gürlemesindedir.
Reklam
Çok zaman kaybettim. Çok zaman ve çokça ümit. Yaşamak bu galiba.
Herkes yaşarken kalbiyle benimkinin bana yok bi yararı Söyle yerine neyi koyayım.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ah! Yaralarıma neden olan benim kendi oklarım.
Ah kızım aptallık sende.. Bir heykelden bile daha donuk bir insandan neyin sevgisini bekliyorsun ki...
Reklam
Hissedilmesi, paylaşılması gereken onca güzel duygu varken, kötü olan duyguları kullanıp incitmek niye?
O değilde son zamanlardaki 'kendin için yaşa, kendini sev, kendin, kendin ve yine kendin...' tarzı motivasyon konuşmaları insanları fena bir 'bencilliğe' sürüklemedi mi?
Güneşin her gün doğuyor olması yarın doğacağı anlamına gelmez. O yüzden alışkanlıkları bir kenara bırakıp ona göre yaşamakta fayda var..
İnsan büyülü bir çember çiziyor çevresine ve kendi gizli oyunlarına uymayan her şeyi bu çemberin dışında bırakıyor. Yaşam bu çemberi aştığı zaman, oyunlar küçük, karanlık ve gülünç oluyor. O zaman kişi yeni çemberler çiziyor kendine ve yeni bir sığınak kuruyor.
Hayatından başka bir şey olamazsın.
İnsan hep çok erken ölür — ya da çok geç. Ama hayat ortadadır, bitmiş olarak ortadadır; çizgi çekilmiştir, toplamı yapmak gerekir. Hayatından başka bir şey olamazsın.
Reklam
Sevgi ve İnanç
Bu çok boyutlu dünyada biz tek bir boyuta mahkûm edilmişiz. Bunun farkındayız ve hakikatten mahrum olma durumumuz nedeniyle işkence çekiyoruz. Bizim bilmeye ihtiyacımız yok. Bizim ihtiyacımız sevmek ve inanmak. İnanç, sevgi aracılığıyla bize bilmeyi iletir.
Hakikat sizin neyinize?
“Çatlak aynanda hangi sırları, yüzünde hangi hakikati arıyorsun?” der Georges Perec. Belki de Goethe haklıydı hakikat bizim neyimize?
Sürekli birilerini yetersiz bulanlara ithafen;
Belki de hatanız; insanların yeteneklerinden çok başarısızlıklarının üzerinde durmanızdır.
Sawubona
“Sawubona” Zulu dilinde merhaba demek. Ancak tam anlamıyla ‘Seni görüyorum, benim için önemlisin ve sana değer veriyorum.’ anlamındadır. Diğer insanı görmenin ve erdemleri ve kusurları ile kabul etmenin bir ilanıdır. Bu karşılamaya cevap olaraksa bundan daha derin bir kelime kullanılır ‘Shiboka". Yani “Senin için varım". Böyle hassas kelimelerin müptelasıyım.
Tanrım! Nereye gideyim?
Ey gönül haresi keder, insan kendinden ne kadar uzağa gider...
Ama her şeyden önce, birini sadakatsizlik ya da vefasızlıkla suçladığında, dikkati kendine çevir, çünkü suçun sende olduğu açıktır; bu karakterde birinin sözünü tutacağına güvendiğin için.
Reklam
Dante Cehennemi anlayamamış Dostum. Cehennem, hatıraların küllenmesi, ümitlerin susması. Cehennem haykıramamak, ağlayamamak. Cehennem çöl değil, kuyu: sularında yıldızlar parıldamayan kör bir kuyu cehennem.
Zaman bizim açımızdan bir sorundur;sarsıcı ve talepkar bir sorun,belki de metafiziğin en can alıcı sorunu;sonsuzluksa bir oyun ya da yıpranmış bir umut der ve ekler Borges “Ve zaman büküyor ikimizi de, biz farkında olmadan, bu akşam saatinde, unutulmuş bir bahçede...”
İnsanı yaşatan en güzel duygular, yeryüzünün gürültüsü patırtısı içinde kaybolup gidiyorlar.
"Zaman’ın cümlesinde, insanlar virgüller gibi yer alırlar; sense, onu durdurmak için nokta olarak hareketsizleştin."
Kalbimin bir tarafında güzel günleri iple çeken düşsel bir çocuğun bitmeyen öyküsü var...