meral’le dertleşircesine en saklı şeylerimi; annemin diktatörlüğünü, geçimsizliklerimizi, bir çeşit tutsak oluşumu, özgürlüğümü elde edemezsem kendimi öldürmeyi bile düşündüğümü söyledim ona. belki de kaçacağımı evden, hiç kimsenin beni anlamadığını, tek arkadaşım meral’i, şiire sığınarak ayakta durabildiğimi. öyle bir şey oldu ki anlattıkça anlattıkça, o vakte dek hiç olmadığım kadar bahtsız sandım kendimi, başladım ağlamaya.