Dikkat !!! Zihin yoran,açan,düşünceleri allak bullak eden bir kitap..
Sezai Karakoç'a göre asıl mesele; var olma veya olamama..Olamama diyorum çünkü ona göre "İnsan değişmemiştir.Değişen çevresidir."
Ruha tesir eden bir çevre..
Bunalımdan bunalıma sürükleyen bir çevre...
İnsan içinde bulunduğu bunalımlı çevreden "medeniyet muhasebesi yaparak,yenilenerek,yeni bir ruh kazanarak,kurtulabilir,dirilebilir.Bu diriliş önce öze dönmekle,hakikati doğru yerde aramakla gerçekleşecektir.Salt bir aramak değil.Arayıp bulmak,bilmek,olmak.Kısaca tasavvuftaki üç merhale...
Bulmak: Hamlığın sembolü. Bilmek: pişmişliğin. Olmak ise yanmışlığın yani kemalin.Sezai Karakoç da "Çileyi" Diriliş'in şartı olarak görür.Çile çekmeden tam manasıyla dirilmek mümkün değildir.Ona göre "Ölmeden evvel ölünüz"hadisi düsturunca yaşamalı insan.Hem bu dünyayı yaşamalı hem öteki dünyayı...Bu minvalde kitabın sonuna doğru ilerlerken, bizlere bir "Diriliş insanı nasıl olunur"? sorusunun cevabını müthiş bir üslupla,benzetmelerle vermiş oluyor.
İyi okumalar ☺