Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

kuşluk vakti

Sabitlenmiş gönderi
Mevlanı aramakta kararlı ol. Bu kararlılık, seni birçok yorgunluktan kurtaracaktır.
Reklam
Şu fevrilikten bi kurtulsak hayırlısıyla pek güzel olacak
Mustafa Ağabey'in vefatından sonra dükkâna daha sık uğrar oldum. Ali sabahları sıkıntılı oluyor ve gün boyu karşılaştığı kimselerin çoğunun kaba ve avâmî davranışları onu ziyâdesiyle müteessir ediyordu. Üsküdar da artık Sâim Efendi Amca'nın devrinin Üsküdar'ı değildi; nüfusu 40.000'den 850.000'e çıkmış, kozmopolit bir belde olmuştu. Şîveler, tavırlar, üslûplar çok farklı idi. Eski Üsküdarlılar Osmanlı'nın zarâfet, diğerkâmlık ve lisâna hâkimiyetini aksettiren üslûbları, zarafetleri, iz'anları, yol yordam bilmeleriyle parmakla gösterilir kadar azınlıkta kalmışlardı. Üsküdar'ın san'atkârlarının, ediblerinin, şairlerinin, sôfilerinin ve meşâyihinin soyları hemen hemen tükenmişti; hâlâ mevcûd olanlar ise kendilerini herkesten gizliyorlardı. Hele Üsküdar'ın o renkli meczûbîninden kimse kalmamıştı. Üsküdar'da artık, renksiz bir avâmîlik kol gezmekteydi.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Umarım gelecekteki sevgili eşim biten çay,şeker,un kavanozunu doldurmayı, düdüklü tencere yıkamayı, maydanoz ayıklamayı, havuç rendelemeyi ve dahi kırıntı dolu mutfak masasını silmeyi seviyordur
Sadece benm takip ediyor olduğum bir hesap vardı gönderisi önüme düşünce fark ettim takipten çıkarmış beni jsksjsj her halde takip etmesede önüne düşen iletilerimden sıkıldı
Reklam
Dâr-ı dünya, ey birâder, köhne mihmânhânedir. Dil veren vîrâneye, uslû değil divânedir. Bir mukîm kimse bulunmaz hâne-i eflâkde, Cümle halk ehl-i sefer, âlem misafirhanedir Ahmed Celalettin Dede
Artık velîlerin ahvâline, hayatlarına ve düşüncelerine ait elime ne geçerse okumaktayım. Bu arada Celâl Bey'in berber dükkânında sıramı beklerken o da bana, Hazret-i Mevlânâ hakkında Ziya Şakir'in ve Abdülbâkî Gölpınarlı'nın kitaplarını yüksek sesle okuturdu. Mevlânâ' nın hayatı ne kadar ilgimi çekmiş, bana ne ilhâmlar vermişti! Ama, gene de, bunların hiç biri beni tatmin etmiyordu. Bu rivâyetlerin merâkımı tahrik etmede olumlu bir yanı olduğunu kabûl etmekle beraber, kısa zamanda, bunlara dayanarak hiç bir mânevî olgunluğa erişilemeyeceğini ve mutlaka kâmil bir mürşidin insanın elinden tutarak onu sabırla yetiştirmesi gerektiğini idrak ettim. Ama öyle bir zât neredeydi? Farz-ı muhâl, böyle bir zât karşıma çıkmış olsaydı acaba ben onun eğitimine lâyık mıydım? Böyle bir yeteneğim var mıydı? Bu zâtın bana vereceği eğitimi acaba hazmedebilecek miydim?
O târihlerde Mustafa Ağabey bana Allah'a ulaşmak için yollar bulunduğundan, bu yollardan birine girenlerin bir takım sıkıntılar çekmekle birlikte daha yüksek bir ilim (İlm-i Ledün) sahibi olduklarından, bu yollardan ancak yetenekli bâzı kimselerin geçebildiğinden, Allah'a ulaşan "erenler"in ise evliyâlar olduğundan bahsetmeğe başlamıştı. Bu yollar da, bu yollara sülük edenlerde ortaya çıkan fevkalâde ahvâl de, bu tecellîlerdeki esrâr da beni ziyādesiyle cezbediyordu.
kuşluk vakti tekrar paylaştı.
ÇEKİLİŞ #3
Daha önce Ramazan’da yapmış olduğumuz gibi(#235704497) tekrar çekiliş yapıyoruz. Gelelim şimdiki çekilişimize; 📌1 kişiye 1000 TL tutarında kitap hediye edilecektir. ⚠️ Çekiliş şartları; ❗️ Yoruma kelime-i tevhid ya da salavat-ı şerife yaz. ❗️ Bu iletiyi paylaş. ( Önceden zorunlu değildi fakat çekilişleri her ay düzenli olarak 1-2 tane yapmayı planlıyorum. O yüzden daha çok arkadaşın görmesini isterim.) ❗️ TAKİP/BEĞENİ ŞARTI YOKTUR. ‼️ Alınması istenilen kitaplar kesinlikle Ehli Sünnet yazara ait olacaktır. 📝 Çekiliş 15 Mayıs Çarşamba günü sonuçlanacaktır.
14bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.