Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Enes Kurtuluş

'Gülünce gözleri kısılan insanlardan zarar gelmez', diye düşündüm. Bu absürt kanıya nereden vardığımı hatırlamaya çalıştım Gülerken gözleri kısılan tanıdıklarım var mı diye aklımdan geçirdim. Vardı. İşin kötü yanı, hem bana hem de kendine zarar vermeyi tercih etmişti. Zarar gelmez değil de, kötü insan olmaz diye düzelttim fikrimi. Biraz düşününce ondan da vazgeçtim.
Sayfa 239Kitabı okudu
Reklam
Babamdan ne kaldığını merak etmiyordum. O hayattayken ihtiyaç duyduğum şeyler vardı ama öldükten sonra bana verebileceği bir şey kalmamıştı. Bir ev versin istemiştim mesela; içinde onun da olduğu bir ev. Hayattayken buna gücü yetmedi. Öldükten sonra da zaten bütün bunların anlamı kalmadı.
Sayfa 214Kitabı okudu
Yalnız kalmak derken Jülide'yi kastetmiyordum. Onu da yalnızlığımın bir parçası olarak görüyorum. Yalnızlığımın en değerli parçası...
Sayfa 216Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ölüm sebebi resmi kayıtlara kalp krizi olarak geçse de, herkes gerçek sebebin yalnızlık ve aşk acısı olduğunu biliyordu. İncecik, özenli el yazısıyla o şiirleri yazan adamın çok yaşamayacağını anlamak için doktor olmak gerekmiyordu.
Sayfa 134Kitabı okudu
Reklam
Vel hasıl; sevmek kimi zaman rezilce korkuludur ve insan bir akşam üstü ansızın yorulur!
Sayfa 124Kitabı okudu
Bu sabah avucumun içini oğlumunkiyle karşılaştırdım. Cildimize kazınmış çizgiler tıpatıp aynı derinlikte. Çektiğimiz acı hesabıyla, oğlum ve ben ikiziz...
Sayfa 114Kitabı okudu
Şu anda içtiğim sigara birinin ölümünü belgeleyen bir kağıtla sarılmış, doktorun imzası ile resmi damgası görünüyor. Belki de en sigara sarılmayacak kağıt bu, ama aldırmıyorum, anlaşılan artık hiçbir şey beni şaşırtmıyor.
Sayfa 112Kitabı okudu
İçinden biraz önce bir sigara çıkardığım paketin ambalajı aslında belgesel niteliğinde. Tütün fabrikası kağıt yokluğundan, her türlü atık malzemeyi değerlendirmek zorunda; ambalaj tuvalet kağıdından da yapılmış olabilir, bir kitabın sayfalarından da, böylelikle sigara içerken boş vaktinizi bir şiirden mısralar ya da bir sabun kalıbının terkibini okuyarak değerlendirebilirsiniz....
Sayfa 112Kitabı okudu
Televizyon dünyasının doğasında, olayların insani duygulardan arınması varken, insanlar kendileri trajediye maruz kalmadıkça, acaba gerçekten bir yerde olan biten aktarılabilir mi? TV haberlerindeki Vietnam Savaşı'nın aslında bir trajedi olduğu, ancak Amerikan bayrağına sarılı ceset torbaları gelmeye başladığı zaman anlaşılmıştı.
Sayfa 105Kitabı okudu
Reklam
Pazar yerinde, gelen geçenin bakışlarına aldırmadan üzerine sarı bir tayt deneyen UNPROFOR görevlisi Afrikalı kadın askeri gördüğümde, Dünya'nın ve Avrupa'nın bizim dertlerimizle ilişkisine ne kadar benziyor diye düşündüm.
Sayfa 100Kitabı okudu
Ölümün tekrarladığını anladım. İkiz kulelerin olduğu kavşakta arabama aldığım yaşlı adam klinikte öldü. İki ay sonra aynı noktadan bir genci aldım. Her iki olayda da aynı tıbbi ekip tarafından karşılandım: İkisi de aynı odaya kondular, hatta aynı yatağa. Baba ve oğul olduklarını eklersem, sanırım simetri tamamlanmış olur.
Tepedeki keskin nişancının kurşununa hedef olmamak için kavşakta koşarak karşıdan karşıya geçerken birkaç fotoğrafçıyla burun buruna geliyorum. İyice gizlenmiş, görevlerini yerine getiriyorlar. Vurulursam ellerinde kalacak olan fotoğraf benim hayatımdan o kadar değerli ki, hangisinden nefret etmeliyim bilemiyorum: Çetnik keskin nişancıdan mı, bu Nikon'lu maymunlardan mı?
Burada yollar, şehir planlaması veya dalgın mahalle sakinlerinin oluşturmasıyla değil, kendiliğinden ayrılıyor. 'Sakın ortaya çıkma', bu şimdilerde yayaların geçerli tek yasası; barış dönemindekinin, yani 'ana yolda kal ve kendini göster' in tam tersi...
'Harun, haydi içeri gel; dışarıda kurşun yağıyor!'
42 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.