"Oku! Yaratan Rabbinin adıyla
O, insanı alâktan yarattı.
Oku! Senin Rabbin büyük bir kerem sahibidir.
O, kalemle yazmayı öğretmiş,
İnsana bilmediklerini belletmiştir."
“Etrafın seni sıktığı zaman kitap oku. Ben şimdiye kadar her şeyden çok kitaplarımı severdim. Bundan sonra her şeyden çok seni seveceğim ve kitapları beraber seveceğiz.”
Bu benden zatıaline son kağıt parçası elinde
Ne oku ne yırt hüzün vaktinde
Bilmezdim bu denli masumken içerim acıttığını canını
Bilseydim öyle bakar mıydım?
Etrafın seni sıktığı zaman kitap oku.... Ben şimdiye kadar her şeyden çok kitaplarımı severdim. Bundan sonra her şeyden çok seni seveceğim ve kitapları beraber seveceğiz. İnsan muhitin bayağı, manasız, soğuk tesirlerinden kurtulmak istediği zaman yalnız okumak fayda verir. Bana en felaketli günlerimde kitaplarım arkadaş olmuştu. Fakat bu yetmiyor. Şiirlerimde de gördün ki kitaplara rağmen çok ıstırap çektim. Çünkü candan bir insanım yoktu. Sen benim yarım kalan tarafımı ikmal edeceksin.
..sevgi, yerini niçin sevgisizliğe, nefret ve düşmanlığa bırakmıştır? Bunun sosyolojik yönlerinin dikkatle araştırılması gerekiyor. Kültürümüzden mi koptuk? Örf, âdet ve geleneklerimizi mi kaybettik? Bencil davranışlarımız ve çıkarlarımız niçin ön plâna çıktı? Ekonomik büyüme sonunda, acaba aşırı derecede mi maddeye yöneldik? Çıldırmış gibi hep tüketim mallarına mı saldırdık? Uyuşturucu kullananlar, intiharlar, cinayetler, şiddet ve terör niçin tırmanma eğilimine girdi? Biliyoruz ki, sevginin asıl gıdası fedakârlık ve feragattir. Fedakârlık ağacının meyvesi olan sevgi, bencilliğin hoyrat eliyle dalından koparılınca, çürüdü ve bozuldu.
karanlığı aralık bıraksan içeri peri sızar
sıkı sıkı kapatsan karanlığı
ben sende mahsur kalırım
sevişirken yüzüne düşen gözyaşım
eski bir falcının sihirli küresi
tut onu avcunda ve bana
oku geleceğimi kopart
kopart toprağımı artık bu kıtadan!