Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Kübra Kabakcı
Kübra Kabakcı
@okuyaan_anne_
Kahramanmaraş
185 okur puanı
Ocak 2022 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Bugünki kitap tavsiyemin konusu Tesadüfi şekilde tanışan Duygu körlüğü yaşayan Selman ve fiziksel acı hissetmeyen Akın’ın hikayesi.
Selman eski kız arkadaşı begüm’ün hediye ettiği tablodaki bir detayı fark eder,doğduğundan beri ağlamayan aynı Akın gibi fiziksel acı hissetmeyen Akın’ın yeğeni için yola çıkarlar..
Yaşamak için bir neden arayışında olan Akın bir neden bulabilecek mi?
Duygu körlüğü yaşayan Selman kendini,duygularını yeniden bulabilecek mi?
Yazarımızın kalemini üslubunu çok sevdim.
Yalın ve özgün kalemi ile sıkmadan okutturdu.
Bir nevi kişisel gelişim tadı hissettim ben kitapda ve bu durum çok hoşuma gitti.
Selman ve Akın’ın içsel yolculuğunu okumak ve size katacağı duygular için geç kalmayın..
Okur Takip Önerileri
Kitabımız Eflatunun ölümünden önce ve sonraki olayları anlatmakta.
Asıl adı Mustafa ama eflatun adını kullanan Zenne(travesti)’nin ölümü ile başlıyor romanımız.
Eflatunun ölümünden sonra,Eflatunun odasında bir kutu Salih başkomiserin dikkatini çeker ve incelemeye başlar.
O kutudan ne sırlar,ne vicdansızlıklar,ne pislikler çıkar..
Eflatunun gördükleri,yaşadıkları kan donduracak cinsten..
Küçücük çocukların taciz ve tecavüz olayları,sokaklarda yaşayan çocukların iğrenç yaşamlarını hatta yaşamak zorunda kaldığı olayları anlatılmış.
İşte o kutuda bu iğrençlikleri yapan Canavarların ismi ve fotoğrafları var..ve her fotoğrafın arkasında kısa bir açıklama..
Ve yine o kutuda masum çocukların fotoğrafları ve yaşadıkları..
Okurken çok zorlandığım bir kitap oldu,yanlış anlaşılmasın yazarın anlatımından yada kaleminden kaynaklı değil,kitaptaki masum çocukların yaşadığı olaylardan,onlara yapılan işkencelerden,herşeye göz yumulmasından midem bulandı..
Okurken sürekli Keşke ama keşke bu tür olaylar hiç yaşanmasa..Bu kadar masumun canı yanmasa..dedim
Uzun bir süre etkisinden çıkamayacağım bir kitap okumuş oldum,sizde farkındalık ve bilinçlenme adına lütfen kitabı alıp okuyun eminim sizlerde çok etkilenecek,okuduklarınızın etkisi ile uzun bir süre kendinize gelemeyeceksiniz.Okuyun,okutturun..
Muallim Naci, nam-ı diğer Ömer, sekiz yaşına kadarki çocukluk hatıralarını pek sevimlice, neredeyse o yaşından anlatıyor.
Babası, abisi, annesi, kedisi Fındık, Hoca Efendi, mahalledeki komşular... Bir çocuğun çevresindeki herkes var bu anlatıda.
Sokakta karşılaştığı köpeğin saldırması üzerine yaşadığı korku, eve alınan oğlakla bahçede geçirdiği keyifli vakitler, oynarken düşüp yaralanması, babasıyla ders çalıştığı saatler, mektepte falakaya yatıran Hoca Efendi’den ve karanlıktan korkusu, bilmediği bir yerde kaybolduğunda duyduğu çaresizlik...
Muallim Naci, hepimizin çocukluğundan tanıdığı bu duyguları öyle canlı anlatıyor ki tek başımıza gidemeyeceğimiz bir mazinin içine bizi bırakıveriyor; üstelik eski İstanbul da semtleri ve yaşayışıyla yanımızda olarak.
Yazarımız Mualim Naci çocukluk anılarını anlatıyor,anlatırken yer yer güldürdü yer yer hüzünlendirdi..
Küçük bir çocuğun gözünden İstanbul sokaklarını da geziyoruz.
Çok detaylıca anlatım olmadığı için sıkılmadan okuyacağınıza eminim.
Özellikle kalın veya sıkıldığınız kitap sonrası hemencecik okunur
Sizde Muallim Naci’nin(Ömer)çocukluk hatıralarına tanıklık etmek isterseniz okuyunuz
Öncelikle şunu belirtmeliyimki kitabımız gerçek,yaşanmış hayat hikayesi..
Kitap baş karakteri Sultanın etrafında dönsede, o döneme bir sürü bilgi aktarımında bulunmuş yazarımız.
Yazarımız O döneme ait geçim sıkıntıları,köy yaşantısının zorluğu,sağlık sorunları,ölüm savaş hepsini çok güzel okuyucuya aktardı hatta hissedirdi diyebilirim.
Sultan,Sultanımız küçücük yaşında neler yaşadı neler..
Sultan’ın çocukluk,gençlik,evlilik ve ölümüne kadar hızlandırılmış hikayesini okuyoruz.Okuyoruz demek az kalır yaşıyoruz resmen.
Beni ağlatan nadir kitaplardan biri oldu.Çoğu yerde tüylerim diken diken oldu.
Yazarımızın ilk kitabı olmasına rağmen ben anlatımını ve üslubunu çok sevdim ve başarılı buldum.
Sultan’ın hikayesini elinize alınca bitmeden bırakamayacağınız için muhakkak alın,okuyun okutun.
Yazarımızın ilk öykü kitabı.
Kitabın İçerisinde 14 tane birbirinde güzel ve farklı öyküler mevcut.
Öykülerin genel konusu,büyük şehirlerde hayat süren modern insanın yaşadığı kaosu ve bunun getirdiği zorlukların insanın doğası yönünden ele almış yazarımız.
Kaosun başkentinde gerçekle hayal arasında gidip gelen,farklı mesleklerle karşımıza çıkan kıyıda köşede kalmışların ve delirmiş insanların hikayesi..
Konu olarak çok farklı olmasada yazarımızın kalemi ve üslubu ile bambaşka bir tarz oluşmuş.
Farklı kalemde öykü okumak isteyenler için harika bir tavsiye
Bu güzel kitabımızın konusu bir radyo programının yarışma düzenlemesi ve Genç adam lakaplı sunucunun,Rastgele 6 kişi seçmesi ile başlıyor.
(Aslında 7 kişi çünkü biri erkek arkadaşının da gelmesini istiyor.)
Yarışmadan önce herkese bir defter veriliyor üstünde isimleri ve 1’den 7’ye kadar sayı var.Hangi sayı üzerindeyse o gün olanları ve içsel ruh halini,yaşadıklarını,yaşayamadıklarını yazıyor.
7 kişinin bir haftalığına gözlerden uzak,sakin,huzurlu bir yerde vakit geçirip bu defterlere yazacaklar.Sonucunda yazarlar hangisini en çok beğenirse kazanan o olacak.
Yarışmacılarımız Yakup, Selda,Berfin, Özge,Nilgün, Seher,Erdal hepsinin ortak yanları yaşadıkları hayatın monoton gelmesi,aşk acısı,yanlış tercihler,kafa dinleme isteği.. hepsi bir nevi kısa da olsa bu mutsuzluklardan kaçış düşüncesinde.
Onların mutsuzluklarına,acılarına, dertlerine, sıkıntılarına konuk oluyoruz.
Hepsinin hikayesi derin yaralar barındırıyor,yaşanılan olaylar bizden,içimizde yaşanan olaylar.
Kitap bana çok şey kattı,kendimi sorgulattı,düşündürdü. Ondan dolayı belkide kitaba çok kaptırdım kendimi.
Kitabımızın konusu Emıly küçük yaşta annesini,10 yaşında ise babasını kaybeder.
Babasının kaybından sonra Annesinin ailesi kura çekimi ile Emily’inin kimde kalacağını karar verirler.(Annesi kaçarak evlendiği için çoğu Emıly’de istemez.)
Kurada Elizabeth teyzesi çıkar kuralcı,gelenekçi,despot bir teyze.Yeni ay adında bir çiftlikte Kuzen Jimmy ve Kız kardeşi Laura ile yaşıyordu.
Emıly Yeni ay’da bir sürü güzel dostluklar kurdu.Ölen babasına mektuplar yazdı.En büyük tutkusu Şiirdi,destelerce şiir yazdı.
Babasına yazdığı mektupların bazı yerlerinde gerçekten kalbim acıdı.O çocuksu masumiyeti,iyi niyeti,hayalperestliği ve en çokta merhameti hoşuma gitti.
Terry,perry,Ilse ve Emıly dörtlüsünün dostluğu Umarım hiç bitmez.
Kitabımızın yazarı herkesin bildiği çoğumuzun okuduğu Yeşilin kızı anne kitabının yazarı.
Ben kitabı çok sevdim Emıly’inin masum halleri yer yer hüzünlendirdi,yer yer güldürdü.
Seri olduğu için en yakın zamanda 2. Kitabını okuyacağım.
Kısacası ben Emıly ile tanıştım ve çok sevdim.Sizlerde farklı bir serüvene çıkmak isterseniz kesinlikle okuyun derim
