"Bedenimize aldığımız yaralarımız, ruhumuzun kırıklarından daha erken iyileşiyor."
"Her insan içindeki fırtınaları ile var olur. Esintisi olmayan fırtına olur mu?"
Umursamazlığı seçmek onun kaçış yoluydu. Trafik kazasında annesini ve babasını kaybeden Selman zamanla duygularını da kaybetmiş, hiçbir şeye anlam yüklememeyi tercih ediyordu. Tesadüf eseri tanıştığı ve zamanla arkadaş olduğu CIPA senromuna sahip Akın'ın (doğuştan acıya duyarsızlık sendromu) fiziksel acı hissetmiyor olması hayatı boyunca zorluklarla geçmiştir ve doğan yeğeni de aynı sendroma sahiptir.
Bir de Begüm var ki Selman'ı duygularıyla değil de kokusuyla kendine bağlayan. Betül ile yaşadıkları ilişki Selman tarafından adı konulmasada Betül için aşktı.
Daha sonra Akın ile onun köyüne giden Selman değişik duygular hissetmeye başlayacaktır.
~Akın ile Selman yapılacakları yolculukta neyle karşılaşacaklar?
~Betül'ün Selman'a doğum günü hediyesi olan tablo ne anlatıyor?~Kendi yolculuğu bitmemişken, Betül'e karşı nasıl bir yol izleyecek?
Duygusuzluk, bu kadar duygu yüklü başka nasıl anlatılabilirdi bilemiyorum! Selman'ın umursamazlık seviyesi yer yer beni delirtse de benimseyerek okudum. Hissettiren kitapları çok seviyorum. Günü Geldiğinde isimli kitap tamda böyle. Betimlemeleriyle mükemmel, hüzün kokan, samimi ve detaycı bir kurgu. Içerisinde hayata dair seveceğiniz mottolar var.
Kitabın son cümlelerini okuyup bitirdiğimde keşke daha süreydi bu kadar çabuk bitmeseydi diye üzülmedim değil. Gerçekten yüzlerce sayfası daha olsaydı yine aynı keyifle okurdum. Devam kitabı gelir umarım.Kesinlikle okunmasını tavsiye ettiğim bir kitap oldu.