Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Kübra Kabakcı
Kübra Kabakcı
@okuyaan_anne_
Kahramanmaraş
185 okur puanı
Ocak 2022 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Adsız Roman geçmiş ve günümüz zaman dilimlerinde geçmekte.
Günümüzde geçen konu ;
Dedesi yüzünden yurtdışında okumak zorunda kalan Neri’nin Türkiye’ye dönmesi ve hatıra olan bir küp’ü satmaya çalışması ile başlıyor.Küp’ün içinden anneannesinin yazdığı 1864 yılına ait Çerkes sürgünü ve soykırımı hakkında bir hikaye çıkıyor.
1864 yılında Ruslar
Okur Takip Önerileri
Haftanın ilk gününden herkese merhaba
Bugün İskandinav polisiyesi ile tanışma kitabım olan Buz Prenses’in yorumu ile geldim
Erica,anne ve babasının ölümünden sonra çocukluğunun geçtiği Fjallbacka kasabasına döner.Bir rastlantı sonucu,yıllardır görüşmediği çocukluk arkadaşı Alex’in cansız bedenini bulur.Alex buz gibi evinde bilekleri kesik şekilde küvette yatmaktadır.
Erica biyografi yazarı olduğu için Alex’in ailesinin ricası üzerine onun hakkında da yazmaya başlar.Çocukluk arkadaşı olmasına rağmen Alex’in hakkında pek bir şey bilmiyor bu yüzden kapsamlı bir şekilde onu tanıyan herkesle konuşmaya başlar.
Aynı zamanda Erica bu davaya bakan kasaba dedektifi Patrik ile de yakınlaşır.Hem Patrik hem Erica bu küçük kasabada ki cinayeti çözmeye çalışırlar.
Kitabı genel olarak sevdim.Sadece okurken ara sıra şunu söyledim bir polisiye kitabın da neden bu kadar gereksiz ayrıntı var.Hayır bide olaylarla bağlantısı olsa anlayacağım ama hiç alakası olmayan konu ve durumları okumak bana saçma geldi.Ayrıca katili tahmin edemedim ama katilden çok bir olay beni şaşırttı hatta şoklara girdim nasıl yani diye kalakaldımTabii ki ne olduğunu söylemeyeceğim okuyup kendiniz öğrenin
Haftanın ilk gününden merhaba Küçükken okuyup çok sevdiğim Pollyanna kitabını bide yetişkinler için olan versiyonunu okumak istedim.
Konusunu herkes az çok biliyordur ancak ben yine de belki bilmeyenler vardır diye kısaca bahsetmek istiyorum.
Anne ve babasını kaybeden Pollyanna,Polly teyzesi ile yaşamaya başlar.Polly teyzesi suratı asık,huysuz,mutsuz yani Pollyanna’nın tam tersi bir kadındır.Pollyanna için zor bir süreç olmasına rağmen pollyanna hiç sıkıntı etmez.Çünkü o babasından mutluluk oyununu öğrenmiş ve her şekilde,her ne olursa olsun onu oynar.
Bu mutluluk oyununu ilk evin hizmetlisine daha sonra yatalak bir kadın’a,yaşlı ve mutsuz bir adam’a derken bütün kasabaya öğretir.Herkes bir şekilde öğrenir ve mutluluk oynuna dahil olur.
Aslında Pollyanna bizlere her olayın ve her durumun içinde mutlaka şükredilecek bir şeyler olduğunu anlatıyor.Yaşımdan kaynaklı mı yoksa anne olmamdan kaynaklı mı bilmiyorum ama kitabı okurken gözyaşlarım pıt pıt aktı Tabii yer yer de sesli güldüm.Bu kadar pozitif bir karakteri okumak ruhuma iyi geldi.Kendimi kötü hissettiğim günler de mutlaka açıp bir doz pollyanna iyimserliğinden alacağım
Herkesin hayatında bakış açısını değiştiren bir pollyanna olması dileğiyle hoşçakalın sevgili kitapsever dostlarım.
Selamlar serinin ikinci kitabını da okuyup bitirdim
(İlk kitabın yorumunu önce ki paylaşımlarıma göz atarak bulabilirsiniz)
Kitabın başında Hülya’nın arkadaşları olan Serap ve Faruk’un tanışma hikayesini öğreniyoruz.Acaba bu kitap sadece onlarımı anlatıyor derken sayfalar ilerledikçe Hülya ve Ateş ikilisinin hayatlarına tekrar konuk oluyoruz.Biz bıraktığımızdan beri hayatlarında neler olmuş neler
Seri olduğu için çok fazla anlatıp spoi vermek istemem o yüzden yorumumu kısa yapıyorum.
Hülya ve Ateş ikilisini özlemişim yine bolca gülümsettiler beni.Bide bu defa 3 arkadaşın yani Hülya,Serap ve Gül’ün dostluğuna imrendim.Birbirlerini sürekli düşünmeleri,kötü bir şey olduğunda hissetmeleri,biri mutlu olduğunda diğer arkadaşlarının ondan daha mutlu olması ne kadar güzel değil mi?
Ayrıca kitabın sonu fena şekilde bitti yani serinin devamı gelecek.Bakalım ben nasıl sabredeceğim Klasik aşk hikayesi olmasına rağmen seriyi sıkılmadan okuyacağınıza eminim.Ben severek okudum bu tarzı sevenlere de duyurulur
Bu eseri iki kız kardeş küçük yaşlarda(14-17 yaşlarında) yazmışlar.
Kitabımızın içeriği kısa denemeler ve öykülerden oluşmakta.Bu deneme ve öyküler yazarlarımızın gözünden felsefik bakış açısıyla kitaba aktarılmış.
Sayfa sayısı az olmasına rağmen dikkatli yani sakin okumak şart.Zaten bu türde ki kitapları daha iyi verim almak adına hep öyle okumak gerekir.
Bide bu tür kitapları bi defa okuyup kaldırmamak lazım ,ara ara açıp okunması gerek.
Kitabı okurken hayret etmemek elde değil.Sanki usta bir kalemden okuyor gibi hissediriyor insana.Oysa yazarlarımızın yaşı küçük ve ilk kitapları.
Eser de bolca sahiplendiğim cümleler ile karşılaştım.Bu yüzden benim için verimli bir okuma oldu.Ben sevdim bu türü seven arkadaşlarıma da tavsiye ederim.
Herkese merhaba arkadaşlar bugün sizlere çocuk kitabı önerisi ile geldim
🫏Güzel sular ülkesi dünyanın en güzel ülkesidir.Bu ülkeyi hile ile ele geçiren kötü kalpli yöneticiler yüzünden güzel ülke mahvolmaktadır.
🫏Bu ülkenin güzelliklerinde biri ise Sihirli göl içerisinde gizli bir geçit olması.İnsanlar ve hayvanlar geçitten geçerek kötü insanların görmediği,bilmediği yer de saklanırlar.
🫏Bir gün iyi insanlar ve hayvanların canına tak eder ve ülkelerini kurtarmaya karar verirler.Kurtarma işinin başında ise Kar ile Kara yani ikiz sıpalar vardır.
🫏Güzel Sular Ülkesini kurtarmak için 7 tane ikiz hayvanlara ihtiyaçları var.O hayvanların bazıları,kötü yöneticiler tarafından tutsak olduğu için oradan kurtarmaları gerek.Türlü türlü badireler,tehlikeler atlatan Kar ile Kara ülkelerini kurtarabilecek mi?
Bunu kitabı okuyunca öğreneceksiniz
🫏Kitabı okurken Kar ve Kara’yla maceradan maceraya koştuk.Bilmecelerin cevabını düşündük,masallar dinledik ve hayaller kurduk.Onlarla ve diğer karakterlerle tanışmak çok güzeldi.
🫏Hayal kurmayı,sevmeyi,sevilmeyi ve herkese değer vermeyi öğreten bir eserdi.Ben çok severek ve beğenerek okudum kızımın yaşı uygun olduğunda da gönül rahatlığıyla okutacağım
9+ yaş uygundur.
Geçen ay yazarın Zamanın İçinde kitabını okumuştum.Şimdi de Zamandan Önce kitabını okuyup bitirdim.
Zamandan önce şiirlerle dolu bir kitap. Ben şiiri bir kere de değil de zamana yayarak okumayı seviyorum bu eseri de öyle yaptım.Ara ara açıp okuyarak bitirdim.
Yazarın kalemine diğer kitabından da aşina olduğum için yine severek okudum.Şiir
Selam arkadaşlar
Uçan inekler ismi ve kapak tasarımından dolayı çok merak ettiğim bir eserdi.İçeriği nedir nasıldır eserde gerçekten inekler uçuyor mu? gibi sorular beynimi kemiriyordu.Çok şükür ki okuyup bitirdim ve sorularım da cevap buldu.
Kitabımızın içerisinde öyküler bulunmakta hepsinin ana teması ise Aşk ve sevda …Sanmayın ki vıcık vıcık aşk anlatılıyor. Bu öyküleri bitirdiğinizde kendinizi üzerine uzunca düşünüp ve sorgulama yaparken buluyorsunuz.Bazı öyküler ise yüzünüzde tebessüm bırakıyor
Benim en sevdiklerim kitaba ismini veren Uçan İnekler ve hiçbirimiz yaralanmayı istemeyiz öyküleri oldu.Özellikle hiçbirimiz yaralanmayı istemeyiz öyküsü beni çok etkiledi.Nil’in yaşadığı bazı durumlar insanı derinden sarsacak cinstendi.
Yine bir sürü hayata tanık oldum.Kimi hüzünlü,kimi mutlu,kimi mutsuz ama hepsinin ortak noktası Aşk…
Yazarımızın kaleminin akıcılığı sayesinde kitabımı bir çırpıda okudum bitti.Türü sevenlere de tavsiyemdir.
