Bu dünyada hiçbir şey ümitsiz değildir. Ümitsizlik, karşılıksız aşk, ahlar, vahlar; şımarıklıktan başka bir şey değil bütün bunlar. İnsan istemeli önce.
"Ne kadar az bilirsen o kadar iyi uyursun." Der Gorki. İzahını Sartre yapar: "Uyursan gece biter, uyuyamazsan sen." Son noktayı Freud koyar: "Çok uyumak kaçmaktır, uyuyamamaksa yakalanmak."
Altını çize çize okuduğunuz kitaplar vardır. Çok sayfalı kalın kitaplardır bazen bunlar. Günler, haftalar, hatta belki de aylar sürer okuyup bitirmek. Bitirdiğinizde belki size hiçbir şey vermez o kitaplar ve siz harcadığınız zamana üzülürsünüz… Ama bir bakarsınız ki aklınıza bir çivi gibi mıhlanan altını çizdiğiniz o cümleler hayatınızı değiştirmiş, koca bir romandan sadece altı çizili üç-beş satır size hayatın anlamını öğretmiştir.
İnsanları yargılamak bana düşmez ama buranın Twitter gibi kullanılması can sıkıcı hale gelmeye başladı bana göre şu zamanlarda ise oldukça fazlalaştı bu durum ve bu rahatsız ediyor beni bilmiyorum siz ne düşünüyorsunuz.