Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Öfkenin içinde sen başka birisinin hatası için kendini cezalandırırsın.”
Sevgi en önemli ahlaki değerdir, çünkü hisseden yönünü açığa çıkarır, ve düşünen yönün etkinliğini yitirir. Düşünen tarafın bir hatası yoktur, ama efendi rolüne soyunmuştur, bu da yanlıştır. Eğer hissetmeye yardımcı oluyorsa mantık iyidir. Hislerin önde gelmesi gerekir ve düşünce ona hizmet etmelidir. Hisler yönlendirmeli ve mantık idare etmelidir. Ama eğer mantık başa geçer ve hisler onun peşine takılırsa sen ölürsün...çünkü sadece mantık ile yaşayamazsın. Yaşam hissetmektir. Ağaçlar mantık olmadan da varolabilir, ama hissetmeden olamazlar.
Reklam
Seversen mutlu da olursun, kederli de. Bunlar tez ve antitezdir. Aşk bir uyumdur, sentezdir. Yaşam zıtlıklar sayesinde akar gider, tıpkı bir nehrin iki yaka arasında akması gibi. Tek yakalı bir nehir düşünemezsin. Eğer bunu düşünürsen o zaman tüm nehirler yokolur. Tek bir yakanın daha iyi olacağına karar verirsen o zaman hiçbir nehir varolamaz.
Cehennemsiz bir cennet pek fakir kalır. Öfkesiz bir aşk iktidarsız olur. Kedersiz aşk yüzeyseldir.
Sevgi tüm duyguların merkezindedir, sevgi tüm duyguların ruhudur. Tüm duygular sevgiye bağlıdır. Eğer sevmezsen zamanla bütün diğer duyguların körelir. Seversen hepsi yeniden canlanır. Ve unutma, bütün duygularından bahsediyorum; olumlu, olumsuz, hepsi. Sevdiğin zaman nefret de etmeye başlarsın - anında. Sevdiğin zaman öfke de duyarsın - anında. Sevince üzülürsün, sevinirsin. Sevince tüm duyguların yeniden canlanır.
Yazılanların anlattığı değil, sevgidir hakiki olan . Sevgiden daha büyük bir kutsal kitap var mıdır? OSHO
Reklam
Nereye gidiyorsun? Sanıyor musun ki gelecekte bir yerde varılacak bir hedef var? Hayat zaten burada! Ne diye geleceği bekleyesin ki? Niye her şeyi geleceğe erteleyesin? Ertelemek intihar etmektir. Yaşam yavaş geçer; o yüzden hissedemezsin. Çok yavaştır, ve sen de duyarsızsın; aslında ertelemek zehir gibidir. Kendini yavaş yavaş zehirliyorsun. Ertelemeye devam edersen şimdi buradaki yaşamı kaçırırsın.
Hayatın sırrı, oluruna bırakmaktır. Oluruna bırakmak dindarlığın da sırrıdır. Oluruna bırakmak en büyük sırdır. Oluruna bıraktığında bir sürü şey, milyonlarca şey olmaya başlar. Zaten oluyorlardı ama sen hiç farkında değildin. Olamazdın zaten; aklın başka yerdeydi, meşguldün. Kuşlar ötmeye devam eder. Ağaçlar çiçek açmaya devam eder. Nehirler akmaya devam eder. Bütün devamlı hareket etmektedir, ve bütün rengarenk ve değişkendir, sonsuz kutlamaların eşliğinde devam eder.
Her doğum günü bir ölüm günüdür, çünkü bir yıl daha geçmiştir, ölüm daha yaklaşmıştır. Aslında doğum günü "doğum günü" değildir, olamaz da - ölüm yaklaşmaktadır, gittikçe yakına gelmektedir. Zaman avuçlarından akıp gitmektedir. Toprak bile altından kaymaktadır. Yakında boşluğa düşeceksin. Doğum günü bir ölüm günüdür. Bunu saklamak, bastırmak adına toplum hilelere başvurur. İnsanlar ellerinde hediye ve çiçeklerle gelip ölümün yaklaştığını unutmana yardımcı olurlar - ve adına doğum günü derler.
Mutluluğun peşinde koşulmaz. Ancak ikna edilebilir. İkna dolaylı yapılır. Bir saldırı değildir. Harekete geçersin, ama direkt olarak değil, çünkü direkt olunca saldırganlaşıyorsun. Hiçbir şey şiddet kadar direkt değildir, ve hiçbir şey direkt davranış kadar şiddetli değildir. Yaşam daireler şeklinde hareket eder, direkt olarak değil. Dünya güneşin etrafında döner. Güneş daha büyük bir güneşin etrafında döner. Galaksiler, tüm evren dönerek hareket eder. Mevsimler dönerek değişir. Çocukluk, gençlik, yaşlılık, hepsi dönüşümlüdür. Yaşam daireseldir, asla direkt gitmez. Direkt hedefe saplanan ok gibi değildir. Ok insan icadıdır. Yaşamda ok gibi bir şey bulunmaz. Ok insanın şiddet dolu beynidir. Ok iki nokta arasındaki en yakın yolu seçer. Okun çok acelesi vardır, hep zamanla yarışır. Ama varoluşun acelesi yoktur.
Reklam
Yaşam bir armağansa eğer, yaşama ait her şey, yaşamın içindeki her şey de birer armağandır. Onu bekleyebilirsin, ona karşı açık olabilirsin, teslim olabilir, sabırla bekleyebilirsin, ama talep edemezsin, ve zorlayamazsın.
Sen sadece kendi kalbini dinle; senin yegane ögretmenin odur. Hayatın gerçek yolculuğunda kendi sezgin senin yegane ögretmenindir.
Sevgi, sevileni daha da özgürleştirmelidir, ona kanatlar takmalıdır ve ona sonsuz gökyüzünü açmalıdır. Sevgi bir hapishane haline gelmemelidir. Ama sen böyle bir sevgiyi bilmiyorsun çünkü senin sevgin farkındalığın olmadığı yerden geliyor, gerçek sevgiyse sadece farkındalığın olduğu yerden gelir. “Sahiplenmek… herkes sevdiğine, sevgilisine sahip olmaya çalışıyor. Bu artık aşk olamaz. Hatta birisine sahip olduğunda ondan nefret edersin, onu yok edersin, onu öldürürsün… Osho
Amma qoy yaxınlıgınız hedsiz olmasın.Bunda heç bir eskiklik yoxdur. Bir-birinize ne eder çox azadlıq , serbestlik verseniz, o qeder çox yaxın olarsınız. Yaxın düwmenler yox, yaxın dostlar olarsiniz.
Insanlar sevginin ne oldugu barede anlayışlarının olmadıgından xebersizdir.Sevgi heç vaxt şübhe etmir,qısqanmır.Sevgi heç vaxt digerinin azadlıgına mane olmur. Sevgi heç kime heç neyi zorla qebul etdirmir.Sevgi azadlıq verir,azadlıq ise yalnız sizin münasibetlerlerinizde boşluq oldugu halda mümkündür.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.