Baldırlarının altındakı tehlikeli kaplana boyun eğdirme zevkini tatmadan imparator olduğunu anlayamazdın, çünkü gündelik hayat herkes için aynıydı. Şah da padişah da çıplak doğar, çıplak uyur, çıplak ölür, çıplak sevişir, yer, uyur, hastalanır, kızar, sevinirdi; o zaman ta Hint ellerine kadar Allah'ın yeryüzündeki gölgesi sayılmanın ne anlamı kalırdı ki ?