Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Benoist-Méchin, "Kurt ve Pars" adlı eserinde 23 Nisan'ı, Atatürk'ün "çocuk haftası" yaptığını şöyle ifade etmiştir: "…Sonra da bir çocuk haftası meydana getirdi. Bu hafta zarfında, dairelerdeki memurlar vazifelerini çocuklara terk ediyorlar, onlar da temsili bir şekilde bu vazifeleri görüyorlar, böylece idare hayatını öğreniyorlardı. Gazi'nin bu davranışı dudaklarda tebessümlere yol açıyor ve bazıları artık yapılanların çılgınca olduğunu söylüyorlardı. Bunun üzerine Gazi: 'Ben çocuk haftasını, çocuklara hürmet edilmesini temin ve onların zaafından yararlanarak çok defa yapıldığı gibi onlara eziyet ve hayvan gibi muamele edilmesini önlemek için meydana getirdim. Bu tedbirim, milletin geleceğine karşı gösterilen bir saygı olarak görülmelidir,"¹⁰⁷³ demiştir.
Sayfa 546 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
22 Nisan 1927'de Himaye-i Etfal Cemiyeti'nin Hâkimiyet-i Milliye gazetesinde yayımlanan bir bildirisinde aynen şu ifadelere yer verilmiştir: "Büyük Gazimiz çocuklarımızın 23 Nisan Bayramı'nı daha şerefli, daha sevinçli geçirmelerine vesile olacak büyük bir jestte bulunmuşlardır. Mustafa Kemal Paşa otomobillerinden birini törenlerde çocuklara tahsis etmiş ve Cumhurbaşkanlığı bandosunun Çocuk Sarayında, çocuk bayramı için görev yapmasını sağlamıştır. Şimdiye kadar Türk çocukları, devletin üst düzey yöneticilerinin hiçbirinden bu derece şefkat ve sahiplenme görmediklerinden bu saadete nail olan çocuklarımız ne kadar övünse ve sevinse yeridir." Himaye-i Etfal Cemiyeti'nin bildirisi 22 Nisan 1927 tarihli Milliyet gazetesinde ise şöyle yer almıştır: "Reis-i Cumhur Hazretleri Çocuk Bayramı'na büyük bir alaka gösterdiklerinden otomobillerinden birisinin çocuklara tahsisini emir buyurdukları gibi Riyaset-i Cumhur Bandosu'nun da Çocuk Sarayı'nda bulunmasına müsaade etmişlerdir… Görüldüğü kadarıyla Atatürk, "çocuk bayramı"na ilgisiz değildir, tam tersine çocukları sevindirmek için elinden geleni yapmıştır.
Sayfa 543 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Reklam
23 Nisan, ilk defa 1921'de çıkarılan bir kanunla "Hâkimiyet-i Milliye Bayramı" ilan edilmiştir. Bu, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk milli bayramıdır. Bu bayram yurdun birçok yerinde resmi ve özel kuruluşların, halkın ve öğrencilerin katılımıyla coşkuyla kutlanmıştır. 1922 yılında Ankara'daki 23 Nisan kutlamalarına öğrencilerin de katılması ayrı bir coşku yaratmış bunun üzerine "Mustafa Kemal'in de desteğini alan Himaye-i Etfal Cemiyeti yöneticileri, 23 Nisan 1923'te cemiyet adma yardım toplamaya başlamışlardır." Yetim ve öksüz çocuklar için kurulun bir cemiyetin 23 Nisanlarda yardım toplamaya başlaması ve yardım amaçlı rozetlerin çocuklar tarafından satılması 23 Nisan'da çocukları daha da ön plana çıkarmıştır. "Reisicumhur Mustafa Kemal Paşa'nın da bu faaliyetlere destek vermesi ile" 23 Nisan 1925 yılında "çocuk günü" olarak, 1926'dan itibaren ise "çocuk bayramı" olarak görülmeye başlanmıştır. 23 Nisanlar resmi olarak "Hâkimiyet-i Milliye Bayramı" adıyla kutlanmaya devam etse de fiilen "çocuk bayramı" olarak da kutlanmıştır.
Sayfa 539 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
23 Nisan 1926 tarihli Milliyet gazetesinde Himaye-i Etfal Cemiyeti Başkanı'nın şu açıklaması yayımlanmıştır: "Bu gün çocuk günüdür, yani istikbale ve istiklale ait bir gündür. Cumhuriyet hükümetimiz bu günü çocuklara tahsis etti." Atatürk düşmanlarının, "23 Nisan'ı çocuklara o armağan etti" dedikleri Fuat Umay Bey'in bu açıklaması önemlidir. Ulus gazetesinin haberine göre 23 Nisan 1937 tarihli "Çocuk Bayramı" törenlerinde konuşma yapan kız lisesi öğrencilerinden Ayla sözlerini şöyle bitirmiştir: "Kardeşlerim, arkadaşlarım! Bize bu günü çocuk bayramı diye bağışladıkları için ne kadar sevinsek azdır. BİZE BU BAYRAMI VEREN YÜCE ATATÜRK VE KAMUTAY'DIR. (Yaşasın yüce Atatürk, yaşasın Kamutayımız, yaşasın Türk milleti) Atatürk'ün yaveri Cevat Abbas Gürer, Güneş Kulübü adına Tepebaşı Tiyatrosu'ndaki 23 Nisan kutlamasında yaptığı 23 Nisan konuşmasında Atatürk'ü, "23 Nisan'ın Validi (Babası)" diye adlandırmıştır.
Sayfa 538 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
En son söyleyeceğimi hemen şimdi söyleyerek başlıyorum: 23 Nisan'ın çocuk bayramı olması düşüncesinin fikir babası Atatürk'tür. Atatürk daha cumhuriyet ilan edilmeden önce, 23 Nisan 1920'de TBMM'nin açıldığı günün akşamı ortaya atmıştır bu fikri… Şöyle ki: Büyük Millet Meclisi'nin açıldığı 23 Nisan 1920 gününün akşamı,
Sayfa 536 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
1921'de kurulan Himaye-i Etfal Cemiyeti'nin adı 1935'te bizzat Atatürk tarafından Çocuk Esirgeme Kurumu'na dönüştürülmüştür,1039 cemiyet 1937 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla "kamu yararına çalışan bir dernek" statüsü kazanmıştır. Atatürk'ün liselerde okutmak için 1932'de hazırlattığı tarih kitaplarından "Tarih IV"te Türkiye Himaye-i Etfal Cemiyeti'ne iki sayfa kadar yer ayrılmıştır. Birazını birlikte okuyalım: "Gazi'nin yüksek koruyucu reisliği, Başvekil İsmet Paşa'nın daimi yardımı ve yol göstermesiyle cemiyet toplumsal bünyemizin esas unsurlarından biri haline geldi. Meydana getirilen müspet hayır işleri, her güzel ve iyi esere kıymet biçmekte daima isabet gösteren Türk milletinin takdir ve ilgisini çekti. Az zamanda cemiyet 450'si Cumhuriyet sınırları içinde ve 40'ı vatan dışındaki Türkler tarafından kurulmuş olmak üzere 490 merkez ve şube ile dallanan büyük bir teşkilat kökü oldu. Merkez olan Ankara'da bakım ve yardım teşkilatına sahip bir çocuk sarayı ile cemiyet için gelir verecek büyük binalar meydana getirildi." Yazıda ayrıca cemiyetin anasız babasız çocuklar için Ana Kucağı, çalışan annelerin çocukları için Bakımevleri ve Süthaneler, Süt Damlaları ve Çocuk Bahçeleri, hamam ve banyolar ile muayenehaneler açtığı ve her yıl ortalama 100 bin çocuğa yardım ettiği belirtilmiştir.
Sayfa 535 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Tarihimizin en bunalımlı, aralıksız savaş dönemlerinde cepheden cepheye koşan Atatürk, o günlerde anasız babasız yetim kalmış, yokluk ve yoksulluk içinde kıvranan, aç, çıplak ve evsiz çocuklarımızla ilgilenmiş, onlara elinden gelen her türlü yardımı yapmıştır. Atatürk, I. Dünya Savaşı yıllarına ait 9 Kasım 1916 tarihli hatıra defterine şunları
Sayfa 530 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
1923 yılında Milletlerarası Çocuklara Yardım Birliği "Cenevre Çocuk Hakları Beyannamesi"ni yayımlamıştır. Çocukların beslenmesi, tedavi edilmesi ve her bakımdan korunarak büyütülmesini amaçlayan, çocuk haklarıyla ilgili dünyadaki ilk evrensel bildiri olan 1923 tarihli bu "Cenevre Beyannamesi"ni 1928 yılında Türkiye adına Atatürk de imzalamıştır.
Sayfa 529 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Atatürk, geleceğin çocuklarının daha zengin ve daha mutlu olacakları bir Türkiye yaratmak istemiştir. 1927 yılında yaptığı bir konuşmada, "… Hiç şüphe yoktur ki Cumhuriyet'in gelecekteki çocukları bizden daha çok geçim genişliğine ve mutluluğa sahip olacaktır," demiştir.
Sayfa 529 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Atatürk, çocukları geleceğin "gülü", "yıldızı" ve "yüceliş ruhu" olarak adlandırmıştır. 17 Ekim 1922'de çocuklara aynen şöyle seslenmiştir: "Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir yüceliş nurusunuz. Yurdu asıl nurla dolduracak sizsiniz. Kendinizin ne denli önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şeyler bekliyoruz."
Sayfa 529 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.