Hasan Ali Toptaş'ın şimdiye kadar hiç bir kitabını okumamıştım. Ancak hakkında eleştirileri okudum ve bilbordlarda pek çok kez kitaplarının reklamını gördüm. Kalemini değerlendirmek bana düşmez,alanım değil ama bir okuyucu olarak insanda bıraktığı tını hakkında bir şeyler söyleyebilirim. Kuşlar yasına gider yazarın ilk okuduğum eseri. Ben hep kitapta bir kuş motifi aradım ama bulamadım. Ayrıntıya girmek istemiyorum,başka bir hayvan daha fazla öne çıkmış. Kitabın adı da belki de o olmalıydı. Derin bir hüzün var eserde ve onu eşeleyip altından mutluluğu bulmak son derece zor. Yaşlılık,tükenmişlik,çaresizlik ve insanların kendini kaderlerine terk edilmişlikleri ön planda. Eser sanki trt'de 1990'lı yıllarda yayımlanmış bir dizinin senaryosunu andırıyor. Mekan,müzik,mevsimler,doğa tasvirleri bunlar çok güzel işlenmiş. İnsanların diyalogları da gereksiz yere uzatılmamış ve bu yüzden zamana-mekana daha fazla hakim olunmuş.Okunmalı mı derseniz bence okuyun!
