Kitabı kütüphaneme ekleyeli uzun bir zaman olsa da okumak için bugünün gelmesini bekliyormuşum, önce okusam alelade geçip gidecek satırları bugün üstüne düşünerek, yüreğime dokunanı sindirerek okudum. Okumaya başlarken niyetim de öyle hemen okuyayım bitsin değildi ve daha ilk sayfadan şairin "Şiir diye bir ömür tüketerek yazdıklarım
İki saatte okunuyor.
Bundan ucuz ne olabilir, havadan başka?" cümlelerini de okuyunca tekrar tekrar okudum çoğu şiiri, üzerine düşündüm, kelimelerde kayboldum. Tarif edilemez bir yolculuktu benim için.
Kitap, okuyan herkesin kendine pay çıkaracağı, kendinden parçalar bulacağı dizelerle dolu. Şair; dünü, bugünü ve yarını eşsiz bir ahenkle sığdırmış dizelerine. Aşktan bahsetmiş, savaştan, İslam'dan, yalnızlıktan.. Ama en çok ölümden. Hatta ölümü öyle güzellemiş, öyle betimlemiş ki şu dizeler özeti oluyor: "Ölümle tanıştıktan sonra anladım/Sadece bir kimlik belgesi olduğunu yaşamanın."
Bir an kayboldun gibi! yaşadım kıyameti
Yoruldun ama buldun ey kalbim emaneti
Yeniden su yürüdü dalıma yaprağıma
Bir bakışın can verdi kurumuş toprağıma
Çiçeğe durdu kalbim içtim parmaklarından
Göz çeşmem suya erdi sevda kaynaklarından
Yaşamak, avını gözleyen
Sessiz gergin
Soluk soluğa
Bir atmaca
Sağ elimin
Parmakları ucunda.
Ve ölüm
Bir güvercin
Beyaz
Süzülen masmavi gökten
Berrak sulara.
birden her yerde her şeyde içimizde kımıldayan
yürek vuruşlarıyla beliren zikir
yeri ve göğü ve damarlarımızı dolduran
ondan başka her şey yok olan yalan olan
Rahman
ve Rahim olan.