“Her ailede, diye düşündü James, bu böyledir. Hiçbir şey unutulmaz.”
“Önemli olan insanların niyetleriydi, yoksa yaptıkları bir şey nedeniyle ortaya çıkanlar değil. James bunu tüm açıklığıyla görmüştü. Ve kendi hayatının da diğer hayatlar gibi olduğunu. Aynı amaca hizmet ediyordu. Sadece biçimsel olarak diğerlerinden farklılık gösteriyordu, bir tuzluk diğer bir tuzluktan nasıl farklıysa öyle. Ya da bir bıçak. Onun başına gelen daha önce de olmuştu. Ve yine olabilirdi, hem de birçok kez.”
1. Dünya Savaşı’nın sonlarında İspanyol gribinin etkili olduğu bir dönemde Amerika’da yaşayan çekirdek bir ailenin hikayesi. James, Elizabeth, Bunny, Robert ve Irene. Kitap üç kısımdan oluşuyor. İlk kısımda ailenin en küçük ferdi Bunny’nin içinden geçenleri ve yaşadıklarını okuyoruz. İkinci kısımda ise hiç anlaşamadıkları ağabeyi Robert’ın hissettiklerini. Üçüncü kısım ise bir aile trajedisinden sonra gerçekleşen olayları konu alıyor. Yazar, 8 yaşındaki bir çocuğun aklından geçenleri yansıtmada güzel bir iş çıkarmış. Ayrıca duyguları yansıtmada oldukça iyi. Ailedeki farklı kişilerin gözlerinden bazı olayları da okuyoruz, bu da bana başka bir insanın aklından geçenleri bilemeyeceğimiz gerçeğini tekrar hatırlattı. Kendi içinde bütün ve sizi hislendirecek bir roman. Ben severek okudum. Yazarın diğer kitabı Hadi, Yarın Görüşürüz Ulusal Kitap Ödülü’nü almış. O da yine Jaguar’dan çıkmış. Onu da alacağım. Keyifli bir okuma için önerimdir.