Halkın dertsiz, tasasız, bolluk içinde yaşadığı, kimsenin kimseyle çatışmadığı, herhangi bir dine dahil olmadığı ütopik bir ülkede geçiyor kitap.Ülkenin kralı, bilgesi ve soytarısı aynı gece, aynı kabusları görürler. Gördükleri, gizemli işaretler, efsunlu sözlerle dolu kabusların; kendilerinin ve tüm halkın içinde bulunduğu ruhsal boşlukla alakası olduğunu düşünürler.Hal böyle olunca ülkelerine DİN anlayışını benimsetmek için sıvarlar kolları ve her dinin hatrı sayılır temsilcilerinin ve bir tanrıtanımazın davet edildiği DİNLER TURNUVASI'nı düzenlemeye kadar verirler. Sonrası okunmaya ve anlamaya değer ilgi çekici bir kurgu ile devam ediyor kitapta. Okunmalı mı kesinlikle evet..