Absürt isim ve soy isimlere sahip karakterlerle bezeli, kurmaca içinde kurmaca ve muazzam diyaloglar barındıran, klasik bir Murat Menteş eseri olan bu kitap, okurken adeta Inception filmi izler gibi bir deneyim sunuyor.
Alp Laçin O'nun baş karakter olarak karşımıza çıkması, gerçek dünya ile roman dünyası arasındaki sınırları belirsizleştiriyor. Okuyucuyu, karakterin gerçek mi, yoksa hala bir romanın içinde mi olduğu konusunda son ana kadar merak içinde bırakıyor. Yegane Yadigar ile Gül Esin arasındaki bağlantı ise son bölüme kadar netleşmiyor, ancak bu belirsizlik okuyucuda yarım kalmış bir his bırakmıyor. Yahya Hayhay'ın romana son bölümde katkısı, konuyu anlamlı bir şekilde sona erdiriyor.
Kitap, zekice kurgulanmış bir hikayenin ürünü olduğunu okurken hissettiriyor. Hem romanın içindeki dünya, hem de gerçek dünyayı içeren bu karmaşık yapısıyla kitap, okuyucuyu son sayfalara kadar merak içinde tutuyor. Murat Menteş'in yazımıyla oluşan bu dumanlar, okurun zihninde kitabın etkileyici atmosferini uzun süre koruyabiliyor.
Bir kez Murat Menteş okudunuz mu, artık daima daha fazlasını isteyeceksiniz.