Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Post Mortem

Post Mortem
@post_mortem
Ah shit, here we go again.
929 okur puanı
Mayıs 2017 tarihinde katıldı
Sonsöz'den
Okurların sıklıkla gözden kaçırdıkları iyi yazımla çoğunlukla fark etmedikleri kötü yazım arasındaki en büyük fark, iyi yazımın genellikle büyük ölçüde gözden geçirme ve yeniden yazmaya ihtiyaç duymasıdır. Açık, anlaşılır yazmak hiç de kolay değildir -şeffaflık, eseri vicdansızca kısaltma ve kesme sonucunda, büyük bir çaba sarf edilerek yakalanır- oysa üzerine çalışılmamış, plansız yazım; ilham perilerinden gelmişçesine pürüzsüz şekilde akar yazarın kaleminden.
Sayfa 138
Reklam
İri memeli sessiz, hiçbir şeye özenmeyen, hiçbir şey istemeyen ve mutfaktan çıkmayan bir kadının fiyatı ne kadar?
Sayfa 117
Kasabaların kişiliği yavaş yavaş, oralara yerleşenlerin kişiliğine uygun olarak biçimlenir. Çok eskiden Sheffield'a birkaç sanatçı ve yazar yerleşti. Onları başkaları izledi. Yeni gelenleri fazla Bohem bulanlar başka yerlere göç ettiler. Sonunda burası bir sanatçılar ve yazarlar kasabası oldu. Tabii herkes sanatçı ya da yazar değil ama burasını Norwood veya Kimball'dan ayırt edecek kadar sanatçı ve yazar var burada.
Sayfa 105

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Yer değiştirmek, bir başka yere taşınmak her zaman birtakım bunalımlar yaratır. Hele basit ev kadını olmakla yetinmeyen hareketli bir kadının şehirden kasabaya taşınması küçümsenmeyecek gerilimlere yol açar. Sibirya'ya sürülmekten farksız gelebilir insana böyle bir göç,"
Sayfa 104
El Paso, bize de bu kimyasaldan paslasana karşim
"Teksas'ın El Paso kasabasındaki suç oranı son derece düşükmüş," dedi. "Belki bir başka yerdir ama aklımda El Paso olarak kalmış. Her neyse, suç işleme oranı Teksas'ın bir kasabasında, öteki kasabalara kıyasla çok düşükmüş. Bunun nedeni de topraktaki kimyasal bir maddeymiş. Bu madde topraktan suya karışıyor ve herkesi uyuşturarak gerilimi azaltıyormuş. İster inan, ister inanma."
Sayfa 66
Reklam
Ensesi kalınların kurduğu örgütlerde tatlılıkla iş yapılmaz.
Sayfa 29
Adana'm bee...
Pis, kalabalık, tehlikeli suçların ve suçluların kol gezdiği şehir. Ama tüm bunlara rağmen öyle canlı bir yerdi ki...
Sayfa 16
Tablet bebelerine söylemek istediğim
"Birincisi, televizyona gerektiğinden çok daha yakın oturuyorsunuz," dedi. "İkincisi, televizyonu kapatın. Üçüncüsü, ikiniz de hemen kalkıp giyinin. Dışarıda gördüğünüz yeşile çimen denir, onun üzerine vuran sarı şeye de güneş ışığı."
Sayfa 12
Kurmaca ile gerçeğin homojenliği
"Çünkü senin bir bebeğinin olması, benim bir bebek uydurmadığım anlamına gelmez. Senin sen olman da, seni benim uydurmadığım anlamına gelmez." "Ben zaten varım." "Zaten. Sen zaten varsın ve aynı zamanda ben seni uydurdum. 'Zaten.' Hatırlamak için iyi bir kelime oldu. Sen artık sadece sen olarak yoksun." "Kesinlikle artık yokum." "Asla olmadın. Ben seni uydurduğum için, sen önceden hiç var olmadın."
Sayfa 139
Yatağınız kaç kişilik?
Ama öte yandan ben sürekli birlikte uyuduğu kadının olduğu yatak odasında başka kadınları hayal eden tek erkek değilim. Hatta her zaman birlikte uyuduğu erkeğin yanındayken bu tip hayaller kuran kadınlar da var.
Sayfa 125
Reklam
Yokluğun cennetin öbür adıdır, üşüyorum kapat artık şu çeneni
"Yaptın - yaptın -" Hıçkıra hıçkıra ağlayarak. "Ne yaptım?" "Onu beni sevdiğinden daha fazla sevdin." " Çünkü öyle biri yok . Eğer sen de var olmasaydın, seni de o kadar sevebilirdim. Bunu tartıştığımıza inanamıyorum."
Sayfa 122
Güzel tanım ;)
Sen, dürüstlük ve iyi niyet aradığım çok önemli bir kavgada, belki de beni oyuna getiren gizli bir günahsın.
Sayfa 105
Hiç sekmez
"Sen, benim hayatımın tüm mihenk taşlarını altüst ettin." "Ya? Niyetimin altüst etmek olduğu doğru, ama bu anlamda değildi, biliyorsun. Çünkü ben günaha çağrı anıtına dönüştüm, başlangıçta fantezilerin kaynağıydım, daha sonra, gerçekleşebilecek şeylerin kaynağı oldum, en sonunda ise bir hayal kırıklığı."
Sayfa 102
Med-Cezir
"Evet, ölüme doğru giden uzun yolda, arzu ve hayal kırıklığı arasında bir yerdeyim."
Sayfa 94
Emma Bovary Hastalığı
"Zinada adil olmayan şeylerden biri de, eşinle sevgilini karşılaştırdığında, sevgilinle beraberken asla sebzeler, yanan tostlar veya açmayı unuttuğun telefonlar yüzünden kavga etmeyecek ya da ona katlanmak veya onun sana katlanması gibi berbat, iç karartıcı durumlar yaşamayacak olman. Sanırım, insanlar enine boyuna düşünüp bu gibi şeyleri sevgilileriyle yaşadıkları ilişkinin dışında tutuyorlar. Ben bunu yok denecek kadar az olan tecrübelerimden çıkardım. Ama sanırım bu yüzden uzakta tutuyorlar. Çünkü eğer böyle yapmazlarsa çok huzursuzluk verici olurdu. Tabii, eğer evde yaşanan problemlerin aynısının ikiye katlanmasından ve birinden diğerine gidip gelmekten hoşlanan biri değilsen."
Sayfa 93
2.222 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.