bazen istediğimiz şeyi elde etmek için rotamızdan nasıl sapacağımızı ve bizi bekleyen bu yeni rotanın ilkine oranla çok daha güzel olacağını bilmek gerekir.
yıllardır devam eden bir alışkanlıkla, kitap okurken her sayfayı bitirdiğimde kafamı kaldırıp etrafıma bakınırım. kitaplar güzeldir ama gerçek hayatı da kaçırmamak lazım.
çevremizdeki insanların yüzde 20'si, mutluluğumuzun yüzde 80'inden sorumludur: bu azınlığa daha fazla zaman ayırarak kendimiz için zaman kazanabiliriz.
sevgi, sevdiğin ölünce azalmıyordu. azalsa zaten adı sevgi olmazdı. yunus emre'nin "ölür ise ten ölür, canlar ölesi değil." dediği ten, reyhan hanım'ın o gün ışığında ışıldayan teniydi.
sanki gerçekten burada değilmişim gibi. olan biten hiçbir şeyi tam olarak hissedemiyorum. çevremden soyutlanmış durumdayım. sanki burada duran, tüm bunları yaşayan ben değilim. gerginim, kafam dağınık. uykularım da çok bozuldu.