“Bir dost bulmaya, bugüne dek payıma düşenlerden daha samimi bir zihinle yakın bir gönüldeşlik tesis etmeye duyduğum açlıktan bahsettim ve bu ihsana erişen kişinin, biraz olsun mutlu olabilmekle gururlanabileceği yönündeki düşüncemi belirttim. “Aynı fikirdeyim,” dedi yabancı, “ tamamlanmamış, yarınm kalmış yaratıklarız. Bizden daha akıllı, daha iyi, daha candan biri -dostların öyle olması gerek- zayıf ve kusurlu tabiatımıI mükemmelleştirmek için yardım sunmadığı müddetçe öyle kalıyoruz.”
“Ama henüz gideremediğim, yokluğunu en yaman musibet olarak hissettiğim bir ihtiyacım var: Dostluktan yoksunum Margaret. Başarı tutkusuyla yanıp tutuşurken, coşkumu paylaşacak hiç kimsem yok.”
O soğuk ve karanlık gecede bana yol gösterecek hiçbir şey yoktu. Tek bir yıldız, tek bir yıldız bile yoktu. Her gece gökyüzünü güzelleştiren yıldızlar o gece ben varım diye kaybolmuştu. Yoksa ben miydim bu evrenin laneti?