Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Hepimiz kendi masallarımıza tutunuruz; ta ki onlara inanmanın bedelini ağır ödeyene dek.”
Eğer istasyona girip dumanlar tüttürerek duran sekiz otuz trenini izleyen biri varsa gözüne sıradışı hiçbir şey çarpmamış olmalıydı: Ne trenin sürgülerini çekip kapılarını açan kondüktör ve taşımacılarda; ne trenden inip kalabalığa karışan, bazıları askeri giysiler içindeki kadın ve erkeklerde; ne de birinci sınıf vagonundan inen ve kendilerini
Reklam
Ne garip, diye düşündüm. Öncekilerden hiç de farklı olmayan bir akşamüstü, insan kendini bir anda gökyüzünden üzerine alev yağdırabilecek düşmanlara ait ölüm makinelerinin gölgesinde bulabiliyordu.
"Birisi seni içeri almazsa sonunda kapıyı çalmaktan vazgeçersin. Demek istediğimi anlıyor musun?"
"Birisi seni içeri almazsa sonunda kapıyı çalmaktan vazgeçersin. Demek istediğimi anlıyor musun?" - Ransom Riggs
"Şüphe can yeleğindeki iğne deliği gibidir."
Sayfa 244 - İthaki YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
ama hassas tabiatları gereği şunu da unutma: Eğer masalları yüksek sesle okuyacaksan (ki bunu tüm kalbimle öneririm) dinleyicilerinin tuhaf olduğundan emin ol.
504 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
ilk iki kitap gibi Ruhlar Kütüphanesi de okuru kendine çekiyor aksiyon gerilim hiç azalmıyor. Mekanları hayal etmek için bir çaba sarf etmeden zaten oradaymışım gibi gözlerimin önüne seriliyor her şey.Tuhaf çocukların her biri arkadaşım gibi çünkü okurken oraya ait hissediyorsunuz.Hafiften sıkıldığım yerler oldu ama o benim sabırsızlığımdan kaynaklı :) Serinin bu kitabı asla hayal kırıklığına uğratmayacak bir maceraya eşlik ediyoruz. Diğer kitapları okumak için sabırsızlanıyorumm
Ruhlar Kütüphanesi
Ruhlar KütüphanesiRansom Riggs · İthaki Yayınları · 20161,833 okunma
Ona olan borcumuz çok büyükken, teşekkür kelimesi çok küçüktü.
Hayatımı sonsuza dek değiştiren o yere ben de sessizce veda ettim. Orası, büyükbabama dair hiçbir mezarlığın barındıramayacağı kadar çok anıya ve gizeme ev sahipliği yapıyordu. Asla ayrılamayacak şekilde birbirlerine bağlıydılar. O ve ada. Artık ikisi de yitip gittiğine göre bana olanları günün birinde gerçekten anlayıp anlayamayacağımı merak ettim: neye dönüştüğümü, neye dönüşeceğimi. Büyükbabamın sırlarını çözmek için gelmiştim adaya ama o arada kendiminkini keşfetmiştim. Cairnhorm'ün gözden kayboluşunu izlemek, o gizemi açığa çıkaracak tek anahtarın karanlık dalgalar arasında kayboluşunu izlemek gibiydi. Ve sonra ada aniden görünmez oldu; sis dağı tarafından yutulmuştu. Sanki asla var olmamış gibi.
Reklam
Kadırga mahkûmları gibi üç saat kürek çektikten sonra kat ettiğimiz mesafe, adayı el kadarbir karartıya dönüştürdü. Birkaç hafta önce ilk kez gördüğüm ve kötü bir şeyler olacağını sezdiğim etrafı farezlerle çevrilmiş kaleye hiç benzemiyordu; artık kırılgan görünüyordu. Dalgalar tarafından istila edilme tehdiniyle karşı karşıya kalmış koca bir kaya parçasını andırıyordu.
Akılsızca davranmakla tamamen aptalca davranmak arasındaki ince çizgiyle ilgili sıkıntı, genellikle artık çok geç olana dek çizgini hangi tarafında olduğunuzu fark etmemenizdir.
Sayfa 73 - İthaki YayınlarıKitabı okuyor
"Sanki deliren ben değildim ; asıl aklını kaçıran dünyaydı."
Sayfa 147Kitabı okudu
"Birisi seni içeri almazsa er ya da geç kapıyı çalmaktan vazgeçersin. Anlıyor musun?"
Sayfa 101Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.