şimdi kimsecikler varmaz yanıma
mü'min de yoksunum tek ve tenhayım
rüzgarlar silemez gözyaşlarımı
çöllerde kayıp bir yetim vahayım
Mescid-i Aksa'yı gördüm düşümde
götür Müslümana selam diyordu
dayanamıyorum bu ayrılığa
kucaklasın beni İslam diyordu
ne fırtınalar koptu,
benim hayat dallarımdan
hiç birinde vazgeçmedim
umutlarımdan
içimde kıyametler kopsada
ben baharıyım yarınlarımın,
çiçek açarım her kışın ardından.
liderleri Hitler de öyleydi. iktidara gelinceye kadar demokrasinin bütün olanaklarını kullandı. başa geçince de nimetlerinden yararlandığı demokrasiyi ortadan kaldırdı.
"en korkuncu sıradan faşizmdir" derdi babası. "faşist düşüncenin sıradan hakikatler olarak sıralanması, buna inanılması, bunun savunulması..." daha kötüsü Rudolf gibilerin bugün bunu açıkça savunacak cesareti buluyor olmasıydı.
- vay canına, Yunan tanrıları da en az insanlar kadar zalimmiş.
+ çünkü onları, insanlar yarattı. kendi içlerinde ne kadar vahşet, ne kadar zalimlik varsa hepsini onlara yüklediler.
ama insanların en kötü özelliklerinden biri nerede duracaklarını bilmemeleridir. ne kadar verirsen ver, doymaz aç gözleri; ne paraya, ne pula, ne şana, ne şöhrete ne de aşka.