Dün ve yarın yok. Geçmiş hatıralar ve gelecek özlemler yalnızca memnuniyetsizlik yaratır.Zihinsel sükunete giden yol şu anı gözlemekte ve farkındalığınızdan oluşan nehirde rahatsız edilmeden akıp gitmesine izin vermekte yatar.
Karşımızdakinin yalnızca kendi budalalığımız, kusurumuz ve kötülüğümüz olduğunu akıldan çıkarmayarak her insan budalalığına, kusuruna ve kötülüğüne hoşgörülü yaklaşmalıyız.
Ne için yaşıyorum, neler yaptım” gibi sorularla hemen hemen herkesin hayatının bir noktasında yaşadığı varoluş krizleri vardır.Hayatımızın anlamı, bütünlük hissine ulaşma, kendini tam- olmuş hissetme hali, hergün kendimizi defalarca sorguladığımız olgular. Bugünü Yaşama Arzusu nasıl tamamlanabileceğimize ışık tutan, varoluş krizlerine rehber niteliğinde bir kitap.
Julius Hertzfeld alanında saygın bir psikiyatrdır.Doktor kontrolünde ölümcül bir hastalığa yakalandığını ve bir yıl içinde hayatının sonlanacağını öğrenir.
Kendini ve yaşamını sorgulamaya başlar. 20 yıl önce terapide başarısız olduğu Philip Slate’i hatırlar. Philip dur durak bilmez bir seks bağımlısıdır. Julius Philip’i aradığında, Philip; onun terapisinden hiçbir fayda görmediğini, Arthur Schopenhaur’un öğretileriyle kendini iyileştirdiğini, bağımlılığından kurtulup artık psikiyatr olduğundan bahseder. Julius duyduklarına inanamaz ve büyük bir merak içine düşer.
İkisi bir anlaşma yaparlar. Philip Julius’tan psikiyatr eğitimi için süpervizörlük yapmasını ister, Julius’ta Philip’ten insan ilişkilerini geliştirebilmesi için grup terapisine katılmasını şart koşar. Devamında ise, Julius’un geriye kalan zamanında grup terapisinde yaşanılanlar ve grup üyelerinin geçirdiği değişimler anlatılıyor.
Arthur Schopenhaur’un hayatını, felsefesini ve öğretilerini anlayabilmek için okunması gereken kitaplardan.