Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

yurdanur

yurdanur
@runadruy34
İstanbul
Sakarya
121 okur puanı
Mart 2024 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
75. Mektup
Kendi üstünde büyük bir egemenlik kurmaktır özgürlük. Kendi kendinin olmak paha biçilmez bir zenginliktir.
Sayfa 268 - JaguarKitabı okuyor
Reklam
75. Mektup
Çevrende ne kadar şey gördüğüne bak bir kez: örneğini gösteremediğimiz hiçbir cürmün bulunmadığına dikkat et. Ahlak bozukluğu günden güne ne kadar gelişmekte, bir düşün; genel ve özel yaşamda ne kadar suç işlenmektedir, bir bak; o zaman anlarsın ki, en kötüler arasında değilsek çok şey elde etmişiz demektir.
Sayfa 267 - JaguarKitabı okuyor
75. Mektup
Ruh hastalıkları; yaşlanmış, nasırlaşmış kusurlardır: para hırsı, mevki ihtirası gibi. Bunlar insanın ruhunu sımsıkı kavrarlar, ruhun değişmez kötülükleri olmaya başlarlar. Kısaca tarif edersem ruhun hastalığı, insan yargısının yozlaşmada direnmesidir. Az istemesi gereken şeyleri çok istemesi gereken şeyler sanma yanılgısıdır ya da istersen şöyle tanımlayayım: Az istemesi gereken şeyler üstüne aşırı düşkünlük veya az değer verilmesi ya da hiç değer verilmemesi gereken şeylere çok değer verilmesi. Duygusallıklar, ruhun beğenilmeyen, umulmadık anda gelen taşkın davranışlarıdır; yineledikleri, ihmal edildikleri zaman hastalık meydana getirirler. Nasıl ki yoluna konulmayan sıradan bir nezle, göğüse iner, öksürük yaparsa; sık sık gelen, müzminleşen nezle vereme dönüşürse, bu da işte öyledir! Bu yüzden çok gelişmiş ruhlar, hastalıkların ötesine geçmişlerdir ama her ne kadar mükemmelliğe yakın olsalar da hâlâ duygusallıkları vardır.
Sayfa 266 - JaguarKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
75. Mektup
Gelişmekte olan insan hala bilgisizlerin yanındadır ama onlardan büyük bir mesafe ile ayrılır.
Sayfa 265 - JaguarKitabı okuyor
75. Mektup
Hasta bir insan, güzel konuşan bir hekim aramaz; ama olur da iyileştirecek olan hekim yapılması gereken işleri güzel bir dille anlatırsa, hasta bu hali iyi karşılar. Ne var ki, güzel konuşan bir hekime düştü diye, kendini tebrik etmesi için de bir nedeni yoktur. Tıpkı tecrübeli bir kaptanın ayrıca yakışıklı olması gibi bir şeydir bu. Neden benim kulaklarımı okşayacak sözler söylüyorsunuz? Neden hoşuna gitmek istiyorsun? Söz konusu olan şey bambaşka: yakılacak, kesilecek bir yanım var; perhiz yapmalıyım ben. Bu işler için başvuruldu sana. Bir hastalığı tedavi etmelisin; müzminleşmiş, ağır ve salgın bir hastalığı. Veba salgının da bir hekimin ne kadar işi varsa senin de o kadar işin var. laftan başka işin yok mu? Başarabilirse işini, o zaman sevin. Bu kadar çok şeyi ne zaman öğreneceksin? Öğrendiklerinin ne zaman, bir daha çıkmamak üzere çakacaksın zihnine? Ne zaman deneyeceksin bu bilgileri? Başka konularda olduğu gibi, bunları belleğe yerleştirmek de yetmez, iş üstünde denemek de gerekir. Mutlu kişi bunları bilen değil, uygulayan kişidir.
Sayfa 265 - JaguarKitabı okuyor
Reklam
75. Mektup ( Seneca Harika Bir Düşünürmüş Doğrusu)
İnsanın zahmet çekmeden güzel konuşması mümkünse ve konuşma kendiliğinden hazır geliyorsa ya da az bir çabayı gerektiriyorsa, gelsin. Çok güzel konularla gelsin. Niteliği o türlü olsun ki, kendini göstermekten çok, konuları belirtsin. Çünkü başka sanatların hepsi zihin yeteneği ile ilgilidir; felsefede ise sadece ruhla uğraşılır.
Sayfa 264 - JaguarKitabı okuyor
75. Mektup
Sözlerimiz hoş değil, faydalı olmalı.
Sayfa 264 - JaguarKitabı okuyor
75. Mektup
Bir adamın yaşayışı sözleriyle uyuşmalı. Görüntüsüyle, sözleriyle aynı kalabilen insan, işte o insan, verdiği sözünü yerine getiriyor demektir.
Sayfa 264 - JaguarKitabı okuyor
75. Mektup
Düşündüğümüz gibi konuşalım, konuştuğumuz gibi düşünelim. Konuşmamız yaşımıza uygun olsun.
Sayfa 264 - JaguarKitabı okuyor
75. Mektup
Erkekler sevgililerini başka, çocuklarını başka türlü öperler, bu temiz ve ölçülü kucaklaşma da sevgileri yeterince çıkar meydana. —mı? Acaba!—
Sayfa 264 - JaguarKitabı okuyor
Reklam
74. Mektup
Felsefe özellikle şunu gösterir: minnettar olmayı ve minnet borcu ödemeyi. Kimi zaman borçlu olduğunu açıkça söylemek bile borcunu ödemek demektir.
Sayfa 262 - JaguarKitabı okuyor
73. Mektup
Ben Güneş’e, Ay’a çok şey borçluyum; ama onlar yalnız benim için doğmuyor.
Sayfa 261 - JaguarKitabı okuyor
73. Mektup
Felsefeyi gönülden bağlananları asi, bölücü ve yönetilmez sayanlar, onların devleti yöneten görevlileri ve krallarını hor gördüklerini sananlar bence yanılıyorlar. Tersine bunlar yöneticilere karşı iyi duygularla bağlıdırlar.
Sayfa 260 - JaguarKitabı okuyor
72. Mektup
Attalus şöyle bir karşılaştırma yapardı: “Köpeğin ağzı açık bir şekilde, efendisinin attığı bir tutam ekmeği ya da eti beklediğini görmüşsündür, değil mi? Köpek yakaladığı her şeyi kaptığı gibi çiğnemeden yutar, hep yeni gelecek parçanın umuduyla ağzı açık bekler. Bizim başımıza da aynı şey gelir. Bekleriz ve kaderin bize fırlattığı her şeyi tadına varmadan indiririz midemize; başka bir ganimete açarak kulaklarımızı, heyecan içinde kalırız!“ işte bilgenin başına bu iş gelmez. Dopdoludur o, kader bir şey çıkarırsa karşısına, sükûnetle içine alır onu, bir kenara koyar; çok büyük, sürekli, kendi içinden gelen bir neşeden yararlanır.
Sayfa 259 - JaguarKitabı okuyor
72. Mektup
Ruh sağlığından ne anlaşılması gerektiğini söyleyeyim bak: İnsan kendinden memnunsa, kendine güveniyorsa, ölümlerin tüm dilekleri, verilen, istenen tüm iyilikleri mutlu bir yaşam sürmek için hiç de etkili değildir. Bir şeyin eklenmesi gereken bir yanı varsa, o zaten yetkin değildir. Birinden bir şey alabiliyorsa sürekliliği olmaz onun. Bir neşe sürekli olacaksa, kendi içinde bulunmalıdır bu sevinci. Halkın hayran olduğu her şey azalır, çoğalır. Kader hiçbir şeyin mülkiyetini vermez insana. Ama bu rastlantıya bağlı olaylar, ancak akılla karışıp ılımlaştığı zaman hoşa gider. Açgözlülerin kadrini bilmeden kullandığı dış görünüşlere bile değer biçen yine akıldır.
Sayfa 258 - JaguarKitabı okuyor
1.103 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.