Acaba o, onun düşüncelerinden doğmuş olan bir akıl sanısı mı, yoksa benim düşüncelerimden doğan ruhi bir imge mi? Ya da umutlarımın ruhumda çizdiği bir hayal mi? Çünkü gözlerim onu görür gibi oluyor.
Yoksa bunların hiçbirisi değil mi? Yalnızca alın yazımın, ölümüme neden olması için, sürükleyip getirdiği bir rastlantı mı?