Samet

Samet
@sametkorpe
Beklemek kadar kötü Bekleyecek kadar iyi
Kuşadası-Bursa
113 okur puanı
Mayıs 2017 tarihinde katıldı
Zeka düzeyleri daha ileri insanlar gerçekle gerçek dışı arasında kesin sınırlar olmadığını; her şeyin, onlardan haberdar olmamızı sağlayan hassas, fiziksel ve zihinsel bireysel araçlar yoluyla göründüğünü ve çoğunluğun bayağı materyalizminin, deneyciliğin örtüsünü aralayan üstün anlayışın parıltılarını delilik olarak mahkûm ettiğini bilirler.
Reklam
Randolph Carter'ın İfadesi
“Söyleyemem, Carter! Tasavvurun ötesinde bir şey bu -sana anlatma cüretini gösteremem - bunu bilen hiç kimse sağ kalamaz - Ulu Tanrım! Böyle bir şey aklımın köşesinden bile geçmemişti!”
Randolph Carter'ın İfadesi
Umuyorum ki huzur içinde yatıyordur, tabii eğer herhangi bir yerde huzur diye bir şey varsa

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Cadı evindeki düşler
Masanın üzerinde küçük, beyaz bir beden -çıplak ve baygın bir erkek çocuğu- yatıyordu; masanın öte tarafındaysa, sağ elinde garip saplı, parıl parıl parlayan bir bıçak; sol elinde üzerine garip resimler oyulmuş zarif kulplu ve acayip boyutlu donuk renkli bir metalden bir kase tutan ve bakışlarında öfke okunan korkunç, yaşlı kadın duruyordu. Çatlak bir sesle, Gilman’ın anlamadığı bir dilde, ama Necronomicon’ da sakınımla sözü edilen bir şeye benzeyen bir ayini monoton bir makamla okuyordu.
Sayfa 47
Cadı evindeki düşler
Gilman, korkudan felç olmuştu, bağıramadı bile. Daha önce olduğu gibi iğrenç kocakarı Gilman’ı omuzlarından kavradı ve birden yatağından dışarı çekerek boşluğa sürükledi
Sayfa 39
Reklam
Cadı evindeki düşler
Tanıklar onun uzun kıllı bir fareye benzediğini, ama sivri dişli, sakallı suratının kötülük dolu bir insan suratını, pençelerinin ise küçük bir insan elini andırdığını söylüyorlardı. Yaşlı Keziah’la şeytan arasında haber getirip götürüyor ve bir vampir gibi emdiği cadının kanıyla besleniyordu.
Sayfa 7
Cadı evindeki düşler
Karanlık her zaman, açıklanamayan seslerle kaynıyordu - ama yine de, bazen duyduğu sesler sönecek de pusuya yatmış olduğundan kuşkulandığı daha hafif başka sesler kulaklarına erişecek diye korkudan ödü patlıyordu.
Sayfa 1
Size tekrar söylüyorum, yeniden öldüremeyeceğiniz bir şeyi asla diriltmeyin
Köydeki aksakalların ‘Kıvrak Mümin’ diye adlandırdıkları ihtiyarı çevrede herkes tanırdı ve onun da tanımadığı yoktu. Bu lâkabı ona, uzak yakın herkesle çok iyi geçindiği, herkese güleryüz gösterip yardıma koştuğu için takmışlardı. Bununla birlikte, onun bu çabasına, bu iyiliğine kimse önem vermezdi. Eğer herkese karşılıksız dağıtacak olsalar altının da değeri olmazdı zaten
"Yukanda bir yerde bir Tann varsa, umarım benim viski içmem ya da domuz yememden çok daha önemli meselelerle uğraşıyordur"
Reklam
“Göze göz, dişe diş” dendiğini duydunuz. Ama ben size diyorum ki, kötüye karşı direnmeyin.
Sevmeyen kişi Tanrı’yı tanımaz. Çünkü Tanrı sevgidir.
Üstelik dünyanın üçte biri denizlerle kaplıyken, başka nerede dolaşarak bu kadar çok alan ve özgürlüğünüz olabilir ki?
“Veririm ama sadece hak edenlere” dersiniz sık sık. Ne meyve bahçenizdeki ağaçlar böyle der ne de çayırlarınızdaki sürüler. Onlar yaşayabilmek için verir; çünkü vermekten kaçınmak yok olmaktır.
Efendiler ve Ey Millet, İyi biliniz ki ,Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat (yollar), tarikat-ı medeniyettir (uygarlık yollarıdır). Medeniyetin emir ve talep ettiğini yapmak, insan olmak için kâfidir
140 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.