Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şeyda

Doğanın karşısında çelimsiz bir yaratık olan insanın nasıl kendini bu denli önemsediğini bir türlü anlayamıyordum. Varlığın ve yokluğun sınırında yaşayan insan nasıl bu denli kibirli olabilirdi.
Reklam
İnsan her yere gitmenin yolunu buldu. Havada uçtu, denizde yüzdü ama insanın kalbine giden yolu bir türlü döşeyemedi. Çünkü en zorlusu oydu. En çetin yol insanın kalbine gidendir.
Bilmiyorum ama yaşamak için insanın bir amacı olması gerektiğini şimdi daha iyi anlıyorum.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Işte insanın cehennemi kalbindeki yangın. Herkesin kalbindeki ateş değişiklik gösterse de yanıyordu insan içten içe. Yanmanın derecesi değişse de yanıyorduk işte. Kimi aşk uğruna, kimi para, kimi şan şöhret uğruna kavuruyordu kendini. Her yerde yanmış çürümüş ruhlar dolanıyordu. Dünyanın cehennemden bir farkı yoktu.
Dünyaya geldim gördüm ve gidiyorum. Bulduğum gibi bırakıyorum. Tuvaletlerde yazan dünyanın en anlamlı sözü: "Bulduğun gibi bırak." Dünyayı pis buldum pis bırakıyorum hepsi bu. İnsanları değiştirmek için uğraşmıyorum. Dokunmuyorum hayata, seyrediyorum, evet sadece izliyorum bu oluşumu.
Reklam
Saklamasını bilmezsen eğer, eder seni ölmekten beter. Koysan da en büyük zindana onun için kaçması birkaç saniye sürer.
Eğer onların istediği gibi olmazsan hemen öteki olur, hemen öcü olur hemen cadı olursun. Ama unutma ki olduğun şey insanların gördüğü değil senin hissettiğindir.
Insanların bilmedikleri şeylerden korktuğu aşikârdı. İnsanlar bilmediği için korkuyordu. Kendileri gibi görünmeyenlerden korkuyorlardı, kendileri gibi düşünmeyenlerden korkuyor ve hatta onları oradan kaldırmak istiyorlardı.
Merak etmenin pençesine düşersen kurtulamazsın bir daha. Sorgulamadığın araştırmadığın bir şey kalmaz bu dünyada. Alîm oldukça billgin oldukça insanların işleri hep düşer sana.
"Bir kere düşersen pençesine, kulu kölesi eder seni, sen ona kolluk ettikçe, dünya sana kul köle. "
Reklam
Zaman içinde mutlu anlar da acıya dönüşebiliyordu
Insanlar şehir gibiydi. Bazı kötü yönleri var diye bütün şehirden nefret etmediniz. Sevmediğiniz yanları, birkaç tane tehlikeli ara sokağı ve mahallesi olabilirdi. Ama bir şehri yaşanır kalan şey iyi yönleriydi.
Bilginin ya da bilimin değil paranın saygı gördüğü bir cehennemdeydim. Gördüğüm insanlar bana Doğu bölgesindeki halkın çaresizliğini ve bizim zavallılığımızı bir bir yüzüme vuruyordu. Birinin kuzeni ya da dayısı olmanın en büyük servet olduğu bu pislik yerden şimdiden midem bulanmıştı
Kalbinin yönetimini sevgiye bırakırsan her şey olması gerektiği gibi olur.
Çabalayıp kazanmaktan daha önemli olan şey kazanamasan da çabalamandır.
Sayfa 377Kitabı okudu
143 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.